"Bağımıza gazel düştü güz oldu
Geçti bu vakitler yavrum ne de tez oldu
Derdim binbir iken binbeşyüz oldu
Çekemem bu derdi yavrum bölek seninle" Türkü Sözü

//////////////////

Türküden Mülhem:


Sonbaharlar hep aynı katışıksız yüzde yüz
Eylül düşer yollara takvimlere sızar güz
Öksüz kalır ağaçlar gam yurduna sürgünüz
Gam yükünün kervanı bağrımızda konaklar.


Titreyen ellerimiz doğaya eşlik eder
İçimizde aşiyan bulur kendine keder
Suların rengi solgun bulutlarsa derbeder
Gam yükünün kervanı gönlümüzde duraklar.


Gül bahçeleri talan peri suretler yalan.
Hüzün yumağı demdir maziden ana kalan.
Dizde derman gözde fer hiç dinmeyen heyelan.
Gam yükünün kervanı gece gündüz hep yoklar.


Bir hüzün çemberidir ellerdeki oyuncak
Yuvarlanıyor günler düşüp kalkarak ancak
Yalpalayan çemberi sürecek takat nerde
Artık el sallamakta hayat denen salıncak.


Mevsim hazan demidir artık güneş batıyor
Yüzlerdeki gölgeler ana hüzün katıyor.
Geçen sonbaharların andacı bu sonbahar
Gam yükünün kervanı arza imza atıyor.


Bir menzile yetiyor faniler nefes nefes
Can kuşu uçtu uçar naçar kalıyor kafes
Titrek elle akort zor tel ha koptu ha kopar
Ahenk susar renk solar kesilir ebedi ses.
Ankara,03.01.2011 İ.K