4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1250
Okunma

kırık bir ney üflerim yeşil filize
tali köprülerden uvertür niyetine
bilirim
deniz gibi
bağdadi hançere de yama tutmaz
mesafeli öpücükler doyurmaz kuşları-bebekleri
hata payına düşen sufi melek
kanadı kırık kuşlar gülmezmiş
anaç sufleler semirirken yenini
kendimden bilirim
hiç bir üvey örtü örtmez açık yerini
gördüm dün gece
oyuncak bebekleri bile yapıştırmışsın annelerine
keşke oyun olsa
ki; bahsimiz cennetin mermer direği...
nazara mı geldi o sulta
aşka kıyamda idi yelkeni sabra telaşlı mavna
nasıl neden kimi sevindirdi
hiç düşündün mü acaba?
kırık kürekler bile bir gün lazım oluyor
çekilmez yalnızlığın ocağında
en iyi sen biliyorsun
mutluluk mu
yabancı gemilerde yalancı forsalık!
kızımında oyuncakları var
kırmızı çatılı evi, emziren, ağlayan bebeği
yollayayım istersen körelt nefsini
doyurmaz değil mi değmeden nefesi
gel,vuralım inkarı en inadından
çözelim şeytani kahır tülbentini
güneşten perdeleri olsun yine
akmayan çatı masalları okuyalım filizimize
sallanmasın yarınları
ki; ondan çok bize acı verecek besbelli
her şeyi var
ama yetmiyor ve de yetmeyecek
onun, masalları eksik
oyuncakları yarınları gibi üvey
yerini hiç değiştiremeyeceği
ve asla ötekileştiremeyeceği tek şeyi eksik
dudaklarına değen ilk emzik...
ToprağınSesi
.
5.0
100% (4)