6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1501
Okunma
Buzlu dağların en yükseğine sevdalı tuzlarımı serptim ;
su oluyorken aysberg dağım yanıyor içim ,
çoşan kelimelerim arasında sen gönlüm sen ,
suyun içinde geçmişim çoşmuş sensiz selim ,
sürgünler diyarında hızla geçip gidiyor zaman
renksiz hayatın siyah beyaz karelerine tutuluyorum ,
nereye dokunsam gene sen çıkıyorsun karşıma ,
bulutları düşürüyorum beyazlarımda sen ,
gönlüm baharda yeşermeyi bekleyen bir deli
içimdeki şair kelimlerimi uçuruyor ,
anlayan yerimden acıtıyor ilk mısrada tanıdığım ben ,
beni derinden delecek sözlerim işte ben, bana ben ,
yağmur düşürüyor damla damla ıslak kelimelerime ,
kapına gelmiş kul misali geçikiyor sabahlar
kapılar kapalı pençeresiz toprak ufkuna açık ,
avuçlarıma kırmızı çizgilerin kanıyor,
—
” ey çiçeklere yayılan son nefesim !
günah nedir bilmeden,
feryat ediyor hüzünler,
sorgu nedir anlamadan,
gülümsüyor mavi gülüşler,
.ayak seslerimin çıplak ölümle can çekişen sessizliği ,
ah adını semaya yazdığım mavi suyum ,
kaderimmisin ecelimmisin nesin sen !
çok özlüyorum ,
kuş kanadından ucu yanık mektup taşır turnalar,
yanık selam getirir yardan ,
uçun turnalar ;
tüy kanadından selamın aldığımı söyleyin yare ,
pençere kenarında yarsız, ,
yuvasız bir kuş bekleyişlerime/,
kollarıma yuva çiçekleriyle çıkıp gelse ,
kalbinden kalbini yedirse elleriyle
ey ince nazım !
avuçlarımda aynalar sabret bitmez donmalar ,
asılmayı bekleyen idam mahkumunun yolları aşktır
ey gönlümün takvimine şir olan yazgım ;
düşünsen sende sürdüm toprağın en bereketlisini ,
nimet gibi başaklandın mukaddes su gibi kutsandın
kuşlarda sesim oldun şayet birgün sesim gelmez ise ,
toprakla nişanlanmış ruhumun suskunluğuna ses ol ,
bilki mahşerde kayıpsızlığa düşmüş sesini arıyor olacağım ,
bilki ucu yanık mektup taşır turnalar .
Gülay GÖKTÜRK
5.0
100% (4)