2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1566
Okunma

Demli bir çay kıvamında her akşam çalar kapımızı rüveyda
Onunla diner ancak içimizde dağdağa
Bakışlarında güvercinler üşür
Elleri bir masal anlatır zamana aşk mahreçli
Girift söylenceler alır başını gider
Bir Anka kuşu ağlar rüveydaya
Masallar bereketlenir
Çayırlar yeşerir
Üç başlı bir çıbandır yokluğu sinede
Selamından önce hayali gelir
Umutlar boy verir telli kavaklarla
Atlar ılgar olur kanatsız sevda dağına gün akşama teyellenir
Hayallerde eğlenir süveyda gümrah ırmaklarda akar
Dingin akşamlara giz verir bakışları
Haz filizlenir.
Elleri inceciktir süveydanın
Kuş uçuşu mesafelerden yada gelir
Beyaz zambaklar kokusundan esinlenir ellerinin
Zambakların rengi tazelenir
Takvimler Süveyda ertesinde hasreti gösterir
Günler hüzünlenir ay şavkır sularda an gecedir
Umut bakışlı periler kıskanır süveydayı
Eleğimsağmalar ürperir
Aşkın son kalesi düşer
Putlar devrilir.
Üveyikler üzgün günlere kanat açar çar naçar.
Gönüller kapılanır süveydaya
Kapılar kanatlanır semaa an kilitlenir
Kim bilir rüveyda hangi iklimde dillenir?
Zambaklar ellerinde boy verir
Biz sevda yorgunuyuz rütbemiz mansıbımız yok
Her nefeste çekilir canımız
Süveydanın hasreti can verir
Çifte su verilmiş hançerdir bağrımızda dinlenir
Yedi veren gülüdür devranın
Zaman suretinde incelir
Süveyda küserse
Umut bel verir hayaller erir...
Ankara,29.12.2010 İ.K
5.0
100% (1)