2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1167
Okunma
Bu ıssız şehir benim
bu şehir sensizlerin
anlıyormusun,
bu şehir benim anlıyormusun,
hani havasıyla,kokusuyla,
yeşiliyle,
hani dagıyla,taşıyla,topragıyla,
deniziyle,martısıyla,
balıgıyla,rakısıyla,
hani, gecesiyle söykleştigimiz,
hani,kızlarını görüpte
iç çektigimiz
bu şehir benim,
beni anlıyormusun?
Benim şehrim sensizligin şehri
sessizligin yalınayak
dolaştıgı şehir,
dert kasavet şehri
benim şehrim,
benim şehrimde ter puldur
insan yoldur yolcudur,
benim şehrim nem kokar
kavurdumu temmuz,agustos,
sis çöker sabahkları
benim şehrime
kurşun gibi agır
göz gözü,görmez olur ve
görünmez olur karşı kıyılar,
ve benim şehrim yalnızlıga gömülür,
tıpkı sensizlige terketigin gibi
bu şehri ve beni...
Ve ben sensizlige alışırım
bu şehrin ara sokaklarında,
sessiz ve tenha
yürüdükçe bitmeyecekmiş gibi
gelen yollar,
sensizlige alışırım
yosun kokan bu sahillerde
başdöndüren dalgaların
sarhoşlugunda,
alışırım sensizlige
şehrimin kucagında,
yagmuru bir hüzün şehrimin
deliksizce yagan
sıgınacak bir yere dogru yönelmiş
insanlar koşar adım,
ama ben sensiz bu koca şehirde
sıgınacak yer aramıyorum bile
adımlarım birer birer,
heryer ıssız,
sensizlige alışırım
mutlak vardır bu şehirde
öyle bir yer
ve öyle birileri...
Kasavet yüklü şehrim ve sensizligim.....
10/09/1989_ DRAGOS Metin GÜRSOY
5.0
100% (3)