YAŞLI ADAM VE YILBAŞI

Üzüntü ve gözyaşlarınını ardında biten koca bir yıl,
Gelecekten ümitli ama geçmişten yorgun,
Yorulmuş bir beden, düşünceli bir beyin,
Çatlamış avuçlar, ağarmış saçlar..
Gözlerin feri sönmüş, camı kirlenmiş gözlükler..
Kulaklar duymaz, dişler sararmış,
Dizleri titrek taşıyamaz vücudu,
Bir elinde baston,bir elinde tespih
Ağzında filtresiz bir sigara,
Otursa kalkamaz, adım atmaya kalmamış mecali
Ne çiçek kokusu alır burnu, ne yemek kokusu
Ne biftek keser, ne tavuk parçalar dişleri
Sulu bir şeyler yemek ister,sıcak bir çorba,
Çorbasının içine doğrar ekmekleri,
Yoğurdunu kaşıklarken titreyen elleri,
Su doldururken taşırır bardağı,
Ücreti ödemek için kalkar masadan,
Yüzüne gülümseme ile bakan kasiyer,
Verilen bozuk paraları almadan
“Bizden olsun “ der kibarca..
Biraz buruk , biraz utangaç,biraz sevinçli,
Cebinden çıkardığı gül’ü bırakır ve gider bir yılbaşı akşamı
Yamalı ama gül kokan ceketi ile meçhule doğru,
Yaşlı adam...

çok guzel anlatılmıs yaslı adamın yılbası kalemın daim olsun tam puan. saygılar.