47
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
3515
Okunma

Nana!..
Saatlerimi sana kurduğumdan beri başıma taç yaptığım hayallerim vardı. Şizofren yalnızlıklar çekiyorum şimdi.
I.
Yolunu şaşırmış şiirler yazacağım başucunda
Ve okuyamayacağın aşk mektupları günlüğüne
Bir de…
Fecr-i atide duymayacağın türküler söyleyeceğim kulağına
…
En çok sevdiğim renkler bulanıklaşıyor nana
Yeşil siyah ve mavi
Düşün…
Ne kaldı geriye aynalardaki yansımalardan başka
…Umut mu dedin unut mu yoksa?
…Farkı var mı ikisinin birbirinden
…Umudu unutmuş insana
II.
Sen ölüyorsun nana ben gidiyorum bu şehirden
Ve şehir yalnızlığa tutuluyor
En kalabalık yerinden
Elimde kırık bir asa sırtımda hayatın esrik yükü
Her adım biraz daha çöken ihtiyarım
Her basamakta bir nefes her basamakta sessiz isyanlarım
Şimdi mezar gibidir tüm şehirler
Sokaklar ölüm bekçisi her köşe idam sehpasıdır
Her ilmek ihanet düğümü
Bu yüzden ilk defa geçtiğim sokaklardan son defa geçiyorum nana
Ve sen..
Mor düşlerimde kalırsın artık
Karışık hikâyeler kısmında
III.
Yanlış aşklar garından kalktı trenlerimiz
Ucube bedenlerimizi taşıyarak
Oysa ben ölüyordum sen susuyordun
Ve çığlık çığlığaydı sirenler
Ayrılığın öfkesinden
Halbuki sen susmamalıydın ben ölüyor olsam da
…Bu hep aynı hikayedir nana
…Düalizmin tarihi kadar eski olsa da
…En yeni esatir en yakın hayaldir anlayana
IV.
İnan bana!
Burada da aynı geçiyor zaman
Aynı bekleyişler arasında
Unutma!
İnsan kendini bilmek istedikçe kendini araması bitmez nana
Hüseyin AKOVALI
Şirime ses olup ona değer katan sevgili Kalimeraya sonsuz teşekkürler.
5.0
100% (40)