Ey vefasız
Ey sevda fukarası sevgilim
Biliyor musun kaç mevsim geçti sensiz,
Ve biliyor musun ki ,

Artık kurudu düşlerim düşüncem

Kurudu çiğdem çicek
Fal açtığımız papatya
Lale sümbül mor menekşe
Umudu seneye bıraktı

Sarardı salkım saçak söğüt
Tüm değişikliğiyle şu doğa
Anlayana nasihat sanki, bileneyse öğüt

Beyaz gelinlik giymeye hazırlanıyor şimdi dağlar
Çoktan döktü yapraklarını Erik kaysı badem
Çırıl-çıplak kaldı Selvi boylu kavaklar
Ve yaşananlar yaşanacaklarla üryan

Yine erken sardı da doğayı hazan
Her zaman ki gibi melül-mahzun
Sevdamıza şahitlikten korkan
Ama üstünde ismimiz yazılı
Umut misali hayata direnen şu çam ağaçları



Saz çalarken cırcır böceği avaz avaz
Yaz artığı bir zamandan kalma karınca
Acilen yuvasına yiyecek taşıyor asilce

Dedim ya
Geride kaldı artık eylül ekim ayları
Yuvasına çekildi börtü böcek
“..Görmedim ömrümün asude geçen bir gününü,,”
Hazanı erken basan baharıma yine karlar yağacak

Kış kapıda ha geldi ha gelecek
Odun kömür bir dert,asıl olan yiyecek

Henüz yağmadı daha buralara kışın karı
Ama acı soğuklara teslim aralığın şu sonbaharı
Kaşif Kani Ertürk