----Dün kadınlar demiştim bu gün sıra bizlerde ----Onların üzerinde bırakılan izlerde ----Bakın nasıl erkeklik egomuza tapmışız ----Mutlu etmek dururken neler neler yapmışız
Bir adam düşünelim sakal bıyık yerinde Gel gör gram insanlık bulunmuyor serinde Eşi ve çocukları ondan ekmek bekliyor O kahve köşesinde gününe gün ekliyor
Erkeğinden hayır yok kadın bunu bilmekte Her gün ya temizlikte ya merdiven silmekte Kazandığı parayla karınları doyuyor Artarsa kocasının avucuna koyuyor
Bir kadın erkeğinden sahiplenilmek umar Onun aklında içki fikrinde ise kumar ’Para ver kadın’ diye üzerine atlıyor ’Yok’ deyince tokatlar ardardına patlıyor
Evde her gün bir kavga elbette kadın mutsuz Çocuklar hep tedirgin gelecekten umutsuz Baba evine dönse başının etin yerler ’Gelinlik ile çıktın, kefen ile dön’ derler
Ya oturacak evde her gün dayak yiyecek Ya da isyan çıkartıp bu işe dur diyecek Kırılsa eli kolu, gözlerine kan dolsa Sabredip bekler kadın Anadır ne de olsa
Dua eder her gece’Rabbim kocam çalışsın’ ’Evine ekmeğini getirmeye alışsın’ Yanağından süzülen gözlerinin yaşıdır Umutla bekler kadın sanki sabır taşıdır
Ve böyle devam eder bakar ki yıllar geçmiş Siyah saçında aklar kendisine yer seçmiş Sağlam yeri kalmamış her gün dayak yemekten Bir karşılık görmemiş harcadığı emekten
Saygı denen şey bitmiş sevgiyse zaten kayıp ’Daha fazla sürmesin bitsin artık bu ayıp’ Diye açılır dava mahkemeye çıkılır Yirmi yıllık bir yuva işte böyle yıkılır
----Her kim ki kadın döver ve yahut eder taciz ----Gözümde bir zavallı,hastalıklı ve aciz ----Kadına zulmedene ancak Erkekcik derim ----Bu şiir benden çıktı gerisi Allah kerim.
.
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bir erkek kaleminden sızan bu sözler, özeleştiri yapabilen erkekler olduğunu ve en öenemlisi de özeleştiri yapan kişide bunların aslında olmadığını düşündürdü bana. Bunları eleştiriyorsa şayet bir kişi, ya halinden bimemnun ya da aslında böyle biri olmadığından içi rahat ki, bu denli güçlü dizelerle yazmış duygularını. Valla ayakta alkışlarım sevgili dost ben bu şiiri, en önemlisi bu şiire hayat veren yüreği tabi ki. Sevgimle...
Güzel yüreğine sağlık dostum. Şiir yerli yerinde ve olduğunca hakikati yansıtmaktadır. ve benimde gönlümden her kulun gönlünce ve dengince düşmesini arzu etmekteyim zira dengine düşen hak ettiği derecede mutlu ve mesut olacağına kanaat etmekteyim.
Konu kadın/erkekse; bu paylaşım, tek taraflı olmayıp, madalyonun öbür tarafı da görülebilmeli/denilmeliydi.
Ki.. 'Şair' bu gün bu 'Şiir'i okuyucuya sunmakla bunu yapmış.
Bir erkek gözüyle, toplumda erkek olmayı/olmamayı gözler önüne sermiş.. Gene elbet bir toplum yarasına parmak basılmış. Tıpkı dünkü şiirinizde basıldığı gibi. Duyarlılığınız için ben kendi adıma, bir 'okuyucu' olarak teşekkür ederim.
Maalesef daha dünyaya gelindiği andan itibaren bir misyon yükleniyor insan denilenin omuzlarına.
Sen çocuksun demek yerine; sen erkeksin ya da sen kızsın sus ayıp yap/yapma, eder/etmez vs. gibi sözler deniliyor. Önce aile sonra da toplumda. İlk böyle başlanılıyor hayata. Ve bir bakılmış bu şekilde yetişkin olunmuş. Ve hiç farkında bile olunmadan bu duygu/düşüncelerle yüklenen bu misyonlar toplum baskısı haline gelivermiş. Biz de bunları yapar olmuşuz. Ve her nedense her kim ne kadar aydın biri olduğunu dese de, aydın bir beyin diye geçinirse geçinsin gene de içgüdüsel bu duygular ön planda oluvermiş.
Nedir bu bu ruha/omuzlara yüklenen misyon? ''erkekler ağlamaz.'' ''erkekler korkmaz.'' ''erkekler karı gibi gülmez.''
Ve.. Misal, mesela erkek aşık oldu. Sakın belli etme. Bırak karşındaki yansın tutuşsun. Sen ağır ol. Erkek adam ağır olur. Ağır ol da molla desinler. - Niye? Demesinler? Denmeyince ne olur? Haykırarak aşığım, seviyorum dese, belli etse yüreğini şımarır mı karşısındaki?
Devam misallere: Mesela: Bir erkek eşinden/sevgilisinden ayrıldı. Sakın ağlayıp sızlama. Gözyaşı dediğin kadın kısmına yakışır. - Niye? Ağlamak zayıflık mı? Erkek oldu diye ağlamamalı mı? Gülmez mi? Güç kaybı mıdır ağlamak? En insani ve insan olanın, insan olmanın, betonlaşmamış yüreklerin göstergesi değil midir gözden süzülen yaşlar?
Misal: Bir erkek bir kadınla tartışıyor. Ne anlatmaya uğraşıyorsun be adam. İndir bir tarafına bak bakalım konuşabiliyor mu o kadın bir daha.. -Niye? Dövmek, vurmak, indirmekle ne değişir? İletişim denilenin anlamı kalıyor mu o zaman? Rabbimiz yaratırken fiziken erkeği kadından daha güçlü yaratmıştır zaten. Tabi dövebilir bir erkek kadını, yeter buna gücü. Ama bu erkek olmak mıdır? Yoksa kendini erkek sanmak mıdır? İşte mesele burda. Önce bunu ayırt eden/edebilen bir bilince sahip olunmalı .. Bunu düşünebilen yürek/beyin ve hayata bakışlar olabilmeli. Bu öncelikli gelişebilmeli. Bunun yolu da eğitimden, eğitilmekten geçiyor kanımca.
Vs. vs... vb. gibi öylesi çoğaltabiliriz ki bu örnekleri...
Sanıyorum ki; En düşünceli, en mükemmel erkeğin içinde bile az da olsa var bu özellikler.
Dizelerinizi okuyunca aklıma geldi. Şiir 'tema'sıyla alakalı olduğundan, bu alıntıyı paylaşmak isterim izninizle sayfanızda.
Der ki: 'erkek olmak; hayatına bir sürü kadın girmesi değildir. önemli olan; kaç kadını gerçekten sevdiği ve onlara ne kadar dürüst olabildiğidir... erkek olmak; geniş omuzlara sahip olmak değildir. önemli olan; kaç kadına o omuzlara yaslanacak kadar güven verdiğidir... erkek olmak; kalın bir sese sahip olmak değil. önemli olan; nazik ve duygulu cümleler kurabilmektir. erkek olmak; romantik bir ortamda güzel sözler fısıldamak değildir. önemli olan; her sözünün kalbinden gelmesidir. erkek olmak; vurdu mu oturtmak değildir. önemli olan dokunuşundaki yumuşaklıktır. erkek olmak; büyük ve ağır eşyaları kolay kaldırmak değildir. önemli olan; hayatın yükünü cesurca taşıyabilmektir... erkek olmak; kıllı bir vücuda sahip olmak değildir. önemli olan; o vücutta nasıl bir kalp taşıdığıdır... erkek olmak; yatakta iyi olmak değildir. önemli olan; sevilmenin sevişmeden öte bir şey olduğunu bilmektir..."
Ve ben; naçizane derim ki; Kadın/erkek olmadan evel, insan olunabilmeli önce.
Ve adam gibi adam denilen: Hem insan hem kadın/erkek olabilenlerdir. İnsan olmanın gerektirdiği değerleri özünde özümsemiş olandır. En azından bunun bilincinde olan, insan olmaya çalışanlardır adam gibi adamlar/kadınlar.
Dünkü kadın/cık ile bu günkü erkek/cik arasında çoook fark var aslında.Kadın var kadıncık var ... erkek var erkekcik var yani dün aslında kadıncık derken acıma vardı bu gün erkekcik derken de hafif yollu küçümseme imi gibi algılanıyor.
Ya ben bir anlatabilsem neler diyeceğim kimbilir belki de ondan anlatamıyorum:)))
Kadının suçlu ve haksız olduğu konulara hiç girilmemiş bence o konuda da yazın derim:)Şimdi keyfiyen çalışmayan erkeğe müstehak bu sözler.Ancak çalıştığı halde gözü doymayan kadınlarda var adamı çileden çıkartıp delirten cinsler:))
Her iki cinsin de kusurlu olduğu alan birbirine fark atacak kadar çok sayıda gelin bence asgari müştereklerde anlaşalım bu iş bitsin:))
Değerli dost o kadar çok acı hikâye var ki hayatta.Uzayıp gider bu şiirle.Göğüslerim bozulmasın diye bebeklerini emzirmeyen ANNECİK ler var meselâ.Bir günâhın meyvesi olan ya da bakılamadığı için camii avlularına bırakılan BEBECİK ler var.Bahsettiğiniz gibi bir türlü gözü doymayan HANIMCIK lar var.İhanetler var sonra her iki taraftan.Var da var.Ama çoğuna yazdım daha önce.Daha da yazılacak ama benim ama diğer şairlerin tarafından.Belki bir kişi okur da bir işe yarar diye.Umudum o yönde. Selam ve Sevgimle.
Değerli dost o kadar çok acı hikâye var ki hayatta.Uzayıp gider bu şiirle.Göğüslerim bozulmasın diye bebeklerini emzirmeyen ANNECİK ler var meselâ.Bir günâhın meyvesi olan ya da bakılamadığı için camii avlularına bırakılan BEBECİK ler var.Bahsettiğiniz gibi bir türlü gözü doymayan HANIMCIK lar var.İhanetler var sonra her iki taraftan.Var da var.Ama çoğuna yazdım daha önce.Daha da yazılacak ama benim ama diğer şairlerin tarafından.Belki bir kişi okur da bir işe yarar diye.Umudum o yönde. Selam ve Sevgimle.
Sevgili şairimi dün kadınlar üzerinden erkeklere yüklenmiştin, bu günde erkekler üzerinden yine erkeklere yüklenmişsin. Ne yaptın ne ettin bilemem ama bildiğim bir şey varsa çok güzel mısralar. Kutlarım şairin kalemini ve kalem tutan ellerini. Saygılarımla.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.