"YÜREĞİM BUNA YETTİ"

Gidersen dayanır mı bu canım bilmiyorum.
Gitmelerin hüzünlü vedalarına alışık değilim.

Daha kimseye söylemedim ayrıldığımızı
Soranlara ne derim, nasıl anlatırım.

Seni unutmak için ne yapmalıyım,
Ne bileyim, kuşlara yem atarım
Hiç olmazsa gece çalışır gündüz yatarım
Seni aklımdan çıkarmak için,
Aklıma gelen her şeyi yaparım...

Hani sen derdin ya
Aşk insana her şeyi yaptırır diye.

Sen varmışsın gibi yapar kandırırım kendimi
Anneme yalan söylerim, gelirim akşamüstleri
Buluştuğumuz yaşlı ağacın yanına.
Kafayı çekerim desem içmiyorum, sen istedin ya.
Bak sözümü hala tutuyorum.
Senin ölene kadar ayrılmak yok dediğin geliyor aklıma
Sözümü tutmak zor geliyor

Akşamüstleri kanıyor yaram ve çekilmez bir acı
Dökülüyor içimden, tabiatıma kızgın sancı.

Kanıyorum, içimde volkanlar akışıyor
Alaca karanlık girdaplara dalıyorum
Ilık esen rüzgâr bile üşütüyor.

Sen belki unuttun beni, aklına bile gelmiyorum
Kim bilir, sende üzgünsündür ama gitmemeliydin
Yanılma ihtimalimin olmasını o kadar istiyorum ki.
Bilemezsin.

Özgürlüğe kanat çırpan soluk kanatlı güvercinler mi götürdü
Yoksa barınacak yer bulamayan, gelip aramıza giren kara kedi mi?

Yapamıyorum deyip de
Çekip gidişinde aradım bütün negatifliğimi
Oysa olmayacak gibi de değildim hani
Emrindeyim nereye desen gelmez miydim?
Kulun diyemem ya, kölen değil miydim?

Ne esirgedim senden söylesene
Sil dedin sildim, en yakın dostlarımı
Sen ekledin dostuna dostunu
Ağzımı bıçak açtı mı ey yar

Sağ olsun hasretin hiç yalnız bırakmıyor
Hüzün desen, odamın içinde boğuyor
Hayalin gözümün önünden gitmiyor
Neşemiz yerinde yuvarlanıp ölüyoruz işte.

Giderken ardından su dökseydim bari
Hiç olmazsa ayak izlerin kalmazdı ıslak kaldırımlarda
İzini kaybederdim, bulamazdım seni.

Dün gece arkasına seni seviyorum yazdığın resmini buldum
Gözlerine bakınca kurşun gibi acıttı yüreğimi
Ama ağlamadım, eminim,

Saçların hala kestane rengimi
Yoksa başka renklere mi emanet
Sen seversin şekilden şekle girmeyi.
Bende hangi şekli almıştın, merak ediyorum doğrusu..

Sana senden değerli bir hediye almıştım
Sana söylemedim, sürprizim olacaktı.
Seni beklerken yağmurda ıslanmıştım
Sende bana gülmüştün ya
O günden sonra ateşler içinde yandım
Ama sana söylemedim,
Sende sormadın zaten,

Cebimde doktor parası yoktu.
Oysa o hediyeyi satar adisini alırdım senin gibi.
Sana verecektim sen çektin gittin.
Dün akşamüstü, yedi ölü günüme değen hediyeyi,
Gözlerimi kapatıp attım.
Bir daha bulamamak için.

Nasılsın hiç merak etmiyorum.
Düşünmeye yüreğim yetmiyor
Kim bilir kimin kucağında, kimin ocağını söndürüyorsun
Dikkat et kendine kimse benim gibi sevmez seni
Gece sever! Gündüz terk eder.

Hani sen sevmiyorsun diye dostlarımı silmiştim ya senin için
Şimdi vücudumun bütün kanları yüzüme çalınmış gibi kıpkırmızı yüzüm
Rezil bir hal yapışmış yakama, utanıyorum
Senin için değersiz kıldığım dostlarım tutuyor şimdi elimden.

Yine eskisi gibi şen şakrak gülüyor musun o kansız yüzünle
Bir kaç serseri insan diye sevdi mi seni

Çayı tek kişilik demliyorum artık, masrafım olmuyor
Sen varken saçlarımı geriye tarardım, şimdi darmadağın.

Sana gelirken hoş kokardım seversin diye
Şimdi görsen birde leş kokuyorum ne dersen de.

Hoşça kal yüreğimin yettiği kadar sevdiğim
Hoşça kal her gece gözlerinde yittiğim
Hoşça kal Hoşça kal Hoşça kal. .
.
HARUN İNAN

20 12 2008
DENİZLİ BAKIRLI