Uzaktan özlemelerim düşündürmesin seni
Dokunuşlarım eline, öpüşlerim tenine
Yasakları yok eden zaman ürkütmesin seni
Güneş açıp kapanıyor hali zaman içinde
Bir dost karşımda sorup durur
Bulutların güneşi kıskanması niye?...
Dedim ona ki
Sakınır durur onu, bilesin sebebi bu
Fark etmedi bir an dostum
Anlamalıydı yüzüne vuran ışığın
Gözleri kamaştıran
Kaçamak ve masum
Haylazca ve çocukça
Oynadığı safça oyunun...
Ve dahası şu ki
Yine fark etmedi dostum
Gelip giden ışıltının
Her ne kadar gelip gitsede
Değişmeyen aynı ışıltı olduğunun...
İçimi acıttı, canımı yaktı
Üzdü beni aynı parıltı çoğu zaman
Göz yaşları dindi dostumun
Teselli oldun dedi bana
Duygulara tercumansın laflarla
Kaldı ki anladım, anlaşılan sözlerim
Akacak yine yanaklarında
Sevinişim onadır
Anladı sanırım,
Gelecek bir gün, doğacak güneş
Bakacak gözünü kısmadan
Artık doğruyu bulmuştu çünkü
Pişmanlığı bir şiir şişesinde
Denize savurmuştu
Mutluluk anlaşıldı onda
Umuda alışkanlık geldi
Zamansız bir gün batımında...
Sana gelince yasağım dinle şimdi dinle...
Özlemlerini düşün
Dokunuşlarını hissettir
Öpüşlerini ise
Neyse...
Yasağım sana...
Bu kalem dokunuşlarım sana sana...
Farkım da yok gerçi bu cinasla
Her anlamda
İnan bende yasağım sana...