2
Yorum
0
Beğeni
4,8
Puan
1591
Okunma

Gİttiğinden beri el etek çekmiş meczup gibiyim
Kah sokaklarda arıyorum
Gün boyu seni,
Kah geceleri pencere açıp gelirsin diye
Dikiyorum gecenin koynuna gözlerimi
Senin dönüş umudun tükeniyor
Yavaş yavaş
Dizlerimin bağı
Ha çözüldü
Ha çözülecek
Yalnızlığım;
Benliğim içimde koybolacak kadar gölgesizim
Hayalimle
Toprağı avuçluyorum
’Söyle ey toprak buradan vefalım geçti mi?’diye ağlıyorum.
Özlem tuzu dağlıyor gözlerimi
Şehir kaygılı,
Sancalı kanatları ile örtüyor gece
Sokakları.
İnsanlar huzursuzluğun koynunda
Evlerde pişman tütüyor bacalar
Hicranın gömeğinde olmak
Yakacak,
Yanacak değil
Tüterek yaşıyorum,
Yaşamı.
Ruhum;
Çölleri sarmış
Bedenim;
Kabuk dökmüş çınar misali.
Dallarım biri hicrana diğeri vuslata
İçten içe çüreyen bir çınar......
İçimde büyüttüğüm sukut uçurumlaşıyor
Su şırıltıları dindirmiyor,
Yalnızlığımı.
Masmavi gökyüzünün altında
Kır çiceklerine sarılıyorum.
Mecdelli Meryem’in İsaya sarılışında ruhum.
Aşk için gözyaşı dökmek
Aşka ağlamak
Gözpınarlarım toprağı ıslatsın
Yere eğildim.
Bir avuç toprak aldım.
Kokladım, kokladım.
Yüreğim uzun bir yolculuğa başladı,
Biletini almadan.
Topak çorak çöl misali..
Ölüm kadar sesiz caddeler
Seni anlayan bir söz yaklaşır vücuduma
O tek bir kelime ’ aşk ve ölüm’
Yazının harfleri,
Bedenimin teninde
Ağlamaya başladım.
Gözyaşlarım tuna nehrine akıyor
Islanan ırmak mı,
Irmak mı ıslatan hıcranın gözpınarını?
Tuna,
Kah Osmanlı nehri
Kah Rus ırmağı
Ölümün soluğu ile son nefes almak
Azrailin önünde bağdaş kurmuş oturuyorum.
Diz çökmüş,
Ölüm ıslığını dinliyorum.......................
gordion
5.0
75% (3)
4.0
25% (1)