Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Oya gedik
Oya gedik

Dedi Şahmeran!

Yorum

Dedi Şahmeran!

( 11 kişi )

18

Yorum

0

Beğeni

5,0

Puan

2699

Okunma

Dedi  Şahmeran!

Dedi Şahmeran!

Yılan kaleden geçerken

Lokman hekime rastladım

Sevdanın ilacını sordum

Şahmeran’a sor dedi



Aşık denize düşünce yılana sarılır dedim

Yusuf’un kuyudaki sarayı gibi derin ,

Aşk yarasına ilacın nedir

Anlattım Şahmeran’a...



Bizim zehirimizden de keskin aşkın

Öldürmez bekle dedi,

Bir kovukta sakla kalbini

Benim gibi kıyamet gününe kadar

Anlattı Şahmeran!



İlahi aşkla sevenler

Kıyamet gününe kadar beklerler

Dedi Şahmeran!

Oya Gedik
Tarsus/1977

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (11)

5.0

100% (11)

Dedi şahmeran! Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Dedi şahmeran! şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Dedi Şahmeran! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
yön
yön, @yon
11.12.2010 16:21:03
5 puan verdi

kalemin hiç susmasın emeğinize ve yüreğinize sağlık
saygılar bıraktım
ozgurluk
ozgurluk, @ozgurluk
7.12.2010 00:48:18
5 puan verdi
Ş
Şahmeranın bu resmi yalnız tarsusta var
şiirin çok güzeldi arkadaşım
buram buram memleketin yaseminleri koktu
yazan yüreğini kutlarım gönül dolusu sevgilerimle...

ozgurluk tarafından 12/7/2010 12:50:27 AM zamanında düzenlenmiştir.
Seyit Kazım
Seyit Kazım, @seyitkazim
5.12.2010 18:29:42
5 puan verdi
KUTLARIM EMEĞPİNİ TEK KELİMEYLE
HAK EYVALAH PUNAIM TAMDIR EEMĞİNE
seyfi betik
seyfi betik, @seyfibetik
5.12.2010 07:33:26
masal kahramanını işleyen çok güzel bir şiir okudum sayfanızda kutlarım saygılarımla
HATAYLI
HATAYLI, @hatayli
5.12.2010 07:11:34
İlahi aşkla sevenler

Kıyamet gününe kadar beklerler

Dedi Şahmeran!

Yüreğinize saağlık sevgili arkadaşım.Unutulmaya yüz tuttuğu an bir efsane bir yazar bir şair bir romancı veya film yapımcısı tarafndan hatırlatılmakta.Bence doğrusuda bu.Böyle kıymetli bir değer unutulmamalı.Sizi hem bu açıdan hem şiirinizdeki kalite açısından kutluyorum.
kul düşünce
kul düşünce, @kuldusunce
5.12.2010 01:12:01
5 puan verdi
güzel şiirnizi kutlarım yüreginize saglık.
Mehmet Çobanoğlu
Mehmet Çobanoğlu, @mehmetcobanoglu
5.12.2010 00:04:33
Başarılar efendim tebrikler güzel ve anlamlı bir paylaşım yürek sesiniz dizelere çağıl çağıl akmış,Şahê Maran anlamlı ve güzel bir Kürt efsanesidi Adana yöresinde yaşanıldığına inanilir...İnsan oğlu nankördür ,şiiri zevkle okudum ve beğeniyle
Saygılarımla

Şahmaran Hikayesi Böyle Devam eder

Mezopotamya’da bin yıldan beri anlatılır bu masal. Anadolu’da, Koçgiri’de bu masal geceleri genç yaşlı herkesin toplandığı köy odalarında bilge dervişlerin, gözleri deryalaşmış masal anlatıcılarının ağzında bal gibi düşer karanlık gecelerde.
İnsanlığın en büyük utancıdır Şahmaran. En büyük utancıdır der bilge adam, nedenini öğrenmek istiyorsan dikkatlice bu hikayeyi dinleyeceksin ve dersini kendin çıkaracaksın.
Yılanların şahıymış Şahmaran. Ama ondan sadece yılanlar değil doğadaki tüm canlılar çekinirmiş. İşin gerçeği ise, ondaki bu güç aslında kimseyi korkutmazmış, çünkü Şahmaran diğer hükümdarlar gibi kimseyi tehdit etmez, gücünü kimseye göstermezmiş. Gücünü bilgelikten alırmış Şahmaran. Kainatın tüm bilgisine hakimmiş. Hakikatın yolundaymış. Bu sayede tüm bildiklerini, özelliklerini, tüm hayvanların dilini, her taşın tarihini bilirmiş. Ama gerçek bilge olduğu için bilgisini kullanmaz, kendi gücüne güç katmaya çalışmazmış.

Şahmaran en çok insanlardan kaçarmış, onların bencil arzularını iyi bilir bu sebeple bilgisini onlardan gizlermiş. Fakat Şahmaran insanlıktan uzak değilmiş, çünkü yarı insan yarı yılan görünümündeymiş. Yani ne tam insan ne tam yılan, yarı ateş yarı su. Yarı gece, yarı sabah gibi. Belden yukarısı şeytani denecek kadar büyüleyici güzel bir kadınmış. Başında boynuzları taç gibi görkemli kılıyormuş onu. Ama belden aşağısı ise yılanmış. Her birinin ucunda bir yılan başı olan tam oniki ayaklı güzel bir kadınmış Şahmaran. Bilge, güzel ve hikmet sahibi biriymiş yılanların taptıkları Şahmaran.

Onun masalını dengbejler oniki gün oniki gecede ancak bitirirler. Bizim anlatacağımız bölüm sadece hikayenin sonu. Yani insanın masaldaki son ihaneti.

Masalın sonuna kadar Şahmaran hem insanlardan kaçmış, hem de onları özlermiş. Tam bir yılan olmadığı için yılanların arasında da kendini yalnız hissediyormuş. Arada bir dertleşmek, insani duygularını insanla, insanoğluyla paylaşmak istiyormuş. Gel gelelim bin yıllar boyunca insandan sadece ihanetin binbir yüzü olduğunu görmüş. Her insan ona bencilce yaklaşmış, onun arkadaşlığından çok onlar için onun bilgisi değerliymiş. Ve insan için bilgi güç demekmiş. İnsanoğlu biliyormuş ki, Şahmaran’ın etinin suyu bilgeliğin belki de ölümsüzlüğün yolunu açacak.

Şahmaran ise bin yıllardır kaçış halindeymiş. İnsanlar yüzünden ülkesini hep taşımak, sürekli izini kaybettirmek zorunda kalmış. Onun ölümü sadece insan elinden olabilirmiş. Eğer ona insan ona dokunmazsa kıyamete kadar yaşayabilirmiş. İşt böyle insanlardan ve aynı zamanda yılanlardan da kaçarak yaşamını sürdürürmüş Şahmaran.

Bu zamanların birinde üç genç ormanda top oynuyormuş. Derken gençlerden topu yakalamaya çalışan Cansap’ın ayağı taşa takılmış ve oradaki kuyuya düşmüş. Arkadaşları Cansap’ı kuyudan çıkarmak için çok uğraşmışlar ve tüm çabaları sonuçsuz kalmış. Arkadaşlarını kurtaramadıkları için ailelerinden çok korkan gençler, olan biteni gizlemişler ve Cansap’ı hiç görmediklerini söylemişler. Ve o günden sonra ne kuyunun yanına, ne de ormana bir daha hiç gitmemişler. Aralarında Cansap’ın adını dahi anmaz olmuşlar.

Ya Cansap ?

Kuyuya düşen Cansap ise ölmemiş. Aşağı düştüğünde kendini yeni bir hayatın içinde bulmuş. Kuyudan aşağı çok yumuşak bir düşme olmuş ve düştüğü yer ise çayır çimenmiş. Önce öldüğünü ve cennete geldiğini sanmış. Her taraf bin bir çeşit meyve, kuş ve çiçekle doluymuş. Çevresine baktıkça gördüğü manzaradan büyüleniyormuş. Zamanla çevresindeki yılanları fark etmiş. Fark ettikçe de gözleri büyümeye devam etmiş. Boa, engerek, kobra, çıngıraklı, karayılan…. Her çeşitten onlarca, yüzlerce, binlerce yılan çevredeymiş.

Korkunç bir çığlık atmış Cansap. Kendi çığlığından kendisi korkmuş ve susmuş. Çünkü yılanların tümü dile gelmiş ve konuşuyorlarmış.

- “Korkma bizden, misafirimizsin burada, hoş geldin !”

- “Biz insana düşman değiliz, insanlar bize düşman …”

- “Bakma yerlerde süründüğümüze, bizim de yüreğimiz var. “

- “Bize dokunmayana bizim zararımız olmaz.”

- “Görünüşümüzden korkma, üzme bizi…”

- “Şimdi bekle, seni Şahmaran’ın huzuruna çıkaracağız. İnsanlardan o kadar büyük zararlar gördük ki, buralarda saklanma nedenimiz sadece kendimizi korumaktır. İstemezdik burayı öğrenmeni, ama oldu bir kere, artık başımızın üzerinde yerin var.”

Çok beklememiş Cansap ve kısa süre sonra karşıdan Şahmaran ağır ağır gelmeye başlamış. Şahmaran’ın güzelliğini gördükten sonra Cansap’n gözleri bir kez daha faltaşı gibi açılmış ve kamaşmaya başlamış. Şahmaran’ın kalbi de Cansap’ı gördükten sonra hızla atmaya başlamış. Duyguları ve bildikleri bir türlü barışmıyormuş. Sevinç ve üzüntü. Heyecan ve kararlılık. Tereddütler yaşamaya başlamış.

Şahmaran da, Cansap’ın karşısına dikildiğinde bir deprem olmuş sanki içinde. Gövdesi kuyruğundan kopacakmış gibi hissetmiş. Bin yıllık yaşamında ilk kez böyle bir duyguya kapılmış Şahmaran. Sanki daha önceki bin yıllık yaşamı silinmiş. Göz göze gelmişler. Cansap özür dileyerek başlamış sözlerine. Arkadaşlarıyla kuyunun yanında oyun oynadıklarını, kuyuya düşüşünü, köyünü, annesini ve oraları şimdiden özlediğini anlatmış.

- “Olmaz” demiş Şahmaran. “Bir daha insanlara güvenmeyeceğime dair olarak kesin yeminim var yılanlara” demiş.

- “ Sakın israr etme !.. “

Cansap’ın israrları fayda etmemiş. Yalvarmaları bir işe yaramamış. Şahmaran, ihanetle, firarlarla geçen yaşam öyküsünü anlatmaya başlamış Cansap’a. Her gün bir parçasını öğrenmiş genç adam. Uzun süre ne köyünü, ne arkadaşlarını anımsamamış. Öykü ilerledikçe Cansap daha da meraklanmış. Azar azar bin yıllık tarihi, sadece Şahmaran’ın değil, insanların da tarihini dinlemiş ve öğrenmiş.

Gel gelelim gün gelmiş, Şahmaran’ın anlattığı hikaye sona ermiş. Hikaye bitince de Cansap’ın merakı da tükenmiş.

İnsan dediğin merakı tükenince yüzünü başka yöne çevirir, bilmediği başka meraklar peşinde koşarmış. Zamanla merakın yerini sıkıntılar almış, özlemler almış ve bir gün Şahmaran’ın karşısına çıkmış.

- “ Ben artık gitmek istiyorum ey bilge Şahmaran ! Sana minnetarım, bana çok şey öğrettin. Sayende her şeye başka bir gözle bakıyorum. Ama içimdeki özlem dayanılmaz oldu. Burada duramam, yapamam ben. Burada yaşlanıp ölemem. İnsanları özlüyorum ben” demiş.

- “Olmaz ! ” demiş Şahmaran. “Yeminim var !” demiş .

Ama Cansap çok israr etmiş.

- “Ben diğerlerine benzemem. Sana ihanet etmem. Yemin ederim. Güven bana. İnsana güvenilebileceğini ispat edeceğim sana.” diye devam etmiş sözlerine.

- “Hayır !.. Hayır !.. Sen de ihanet edersin. Çünkü insansın, çünkü insan zayıftır. Unutma ! Her insanın bir zayıf tarafı mutlaka vardır. İhanetin ise bin bir çeşidi.” Diyerek tartışmayı bitirmiş.

Böylece günler günleri kovalamış. Günler geçtikçe de Cansap sararıp solmaya başlamış. Ağzını açıp tek sözcük söylemez olmuş. O sustukça da Şahmaran üzüntüden beter olmuş. Ve :

- “Evet” demiş kendi kendine. “ Yarı insan değil miyim ? İnsanlığımın zayıf noktası çıktı karşıma. Aşk ölümündedir bu topraklarda. Tanrı olsun, Şah olsun kar etmez.”


Yanına çağırmış Cansap’ı.

-“Sakın bu sefer yemin etme. Yemininden dönmeni istemem. Çünkü biliyorum ki, eninde sonunda bana ihanet edeceksin. İhanet zayıf noktada yeşerecek. Yanımda kalmadığına göre, o hayatı özlediğine göre bu böyle olacak. Ama senden istediğim bir şey var. Hiçbir zaman hamama gitme ! “

Bunları söyledikten sonra da gözden kaybolmuş. Yılanlar Cansap’ı sırtlayıp kuyunun ağzına kadar taşımışlar.

Cansap ise yeminini içten emişmiş aslında. Bu nedenle de kendi köyüne uğramadan uzaklara, bir başka köye gidip orada kendi halinde bir marangoz olarak yaşamaya başlamış. Ne çok söz söylemiş, ne de çok söz dinlemiş.

Bu sırada kral mı, bey mi dersiniz, diyelim ki Padişah. O bölgede hüküm süren şah hastalanmış ve yataklara düşmüş. Bu işe en çok da sevinen Vezir olmuş. Vezirin de en büyük arzusu Şahmaran’ı bulmakmış. Şahmaran’ı bulup onun etinin suyunu içerek bilgiye kavuşmak ve böylece ölümsüzlük ağacını bulup meyvesinden yemek, sonuçta ölümsüz olmakmış amacı.

Nice zaman padişaha yalvardıysa da, Şahmaran’ı arayıp bulmak için padişahtan izin alamamış vezir. Padişah korkak bir insanmış ve Şahmaran’la uğraşmak istememiş. Gelgelim padişah yataklara düşünce vezir son kozunu oynamaya karar vermiş.

-“Hünkarım… Hastalığınıza çare bulamadı hiçbiri. Hangi hekim geldiyse aynı şeyi söylüyor. İlacınızı bilse bilse Şahamran bilir. Derman Şahmaran’da. İzin verin Şahmaran’ı bulup getireyim” demiş.

-“Hiç vakit kaybetmeyin !.. Bulun getirin yılanların şahını !” demiş insanların şahı.

Ve tüm ülke halkı hamamlara sokulup çıkarılarak Şahmaran aranmaya başlamış. Cansap boşuna denenmiş. Hamamda Cansap’ın teni pul pul olmuş ve tutmuşlar kolundan. Haftalarca süren işkencelerde ağzını açıp tek kelime söylememiş Cansap.

İşkenceler sonucunda ölümün kıyısına dayanmış. Vezir öleceğinden korktuğu için işkenceyi sona erdirmiş. Ve kurnazca bir plan uygulamaya başlamış.Apar topar Cansap’ın hücresine dalmış ve :

-“Ne yaptılar sana böyle evlat ? Benim bundan haberim yok. Acımasızlığın bu kadarı da olmaz. Hepsinin kellesini vuracağım. Haydi gel seni saya götüreyim. İyileşene dek misafirim ol !” demiş.

Vezir, Cansap’ı sarayda kuş sütüyle beslemiş ve etrafında dört dönüyormuş Cansap’ın.

Cansap kendine gelince, vezir omuzları çökük bir halde Cansap’ın yanına oturmuş ve :

-“İnan bana ! Bizim Şahmaran’a çok büyük saygımız var. Ama başımızda öyle bir tehlike var ki, çok fena. Çaresiz kaldık.”

Vezir, halkın içinde bir salgın gezdiğini, bu hastalığın vebadan beter olduğunu, eğer önlem alınmazsa tüm insanlığa yayılacağını ve bir süre sonra bir tek insanın bile sağ kalmayacağını, ve daha neler neler söylemiş. Cansap, dinledikçe şaşkınlığı artmış.

Vezir en son olarak demiş ki :

-“Şahmaran’ı biz istemiyoruz. Sadece var git yanına. De ki, senden başka danışacak kimsemiz kalmadı. Bu hastalığın ilacı hangi bitkide gizli ? Bize söyle !.. “

Cansap evine dönmüş. Geceler boyu uykusuz kalıp düşünmüş taşınmış. Ve sonunda bir şafak vakti yola çıkmış.

Kuyunun yanına vardığında, vezirin askerleri yakalamışlar Cansap’ı. Meğer Cansap takip altındaymış uzun süredir. Sarayda bekletmişler onu. Beklerken ölüp ölüp dirilmiş. Ama son pişmanlık fayda etmezmiş.

Şahmaran’ı altın bir tepside getirmişler. Başı gururlu ve dimdikmiş Şahmaran’ın. Cansap’tan başka kimseye bakmıyormuş. Gözleri sadece ve sadece ona kilitliymiş. Bir süre sessizlik olmuş. Ve sonra Şahmaran dile gelmiş…

-“Ben sana bu topraklarda Aşk ölümünedir demiştim. Ve zayıf olan ölümü hak eder. Benim zayıflığım sana aşık olmamdır maalesef. Sen bana, ben de yılanlara ihanet etmiş oldum böylece. Başımın suyu zehirlidir. Bilgi kuyruğumdadır. Ceza istiyorsan zehirimi iç.”

Bu sözlerden sonra Şahmaran oracıkta kesilmiş. İki ayrı kazan kaynamış. Zehir kazanı ve bilgi kazanı.

Vezir Şahmaran’ın sözlerini dinleyerek kuyruk suyunu dikmiş başına. Cansap ise ölümden başka bir şey düşünmeden zehir dolu tası içmiş.

Vezir, hemen yıkılmış, vücudunun her yerinden kanlar fışkırmaya başlamış.

Cansap, içindeki yangının azar azar söndüğünü hissetmiş ve yavaşça çıkmış gitmiş saraydan.

O günden beridir, o topraklarda , yoksul halkın arasında bir lokman hekim olarak almış yürümüş Şahmaran….


Alıntı (Yazarı Bilinmiyor)



Hicran Aydın Akçakaya
Hicran Aydın Akçakaya, @hicranaydinakcakaya
5.12.2010 00:03:52
5 puan verdi
İlahi aşkla sevenler

Kıyamet gününe kadar beklerler

Dedi Şahmeran!



ve ölmekten korkmazlar bu dünyada vuslata eremeyeceğini bilen yürekler..

şiir harikaydı kutlarım..
sevgilerimle..
Etkili Yorum
nur benlioğlu
nur benlioğlu, @nurbenlioglu
4.12.2010 23:18:40
5 puan verdi
Bizim zehirimizden de keskin aşkın

Öldürmez bekle dedi,

Bir kovukta sakla kalbini

Benim gibi kıyamet gününe kadar

...

YILLAR ÖNCESİNDE TÜRKAN ŞORAY OYNAMIŞTI ŞAHMERAN'I.ETKİLEYİCİ BİR EFSANEDEN YOLA ÇIKMIŞSINIZ VE DÖKÜLMÜŞ DİZELERİNİZ,İLAHİ AŞK İÇİN.ŞAHMERAN VE TAHMASP'IN AŞKI GİBİ...TAHMASP DEĞİL MİY Dİ Kİ ,ŞAHMERAN ÖLMEK ÜZEREYKEN ÖLÜMÜ SEÇEN? AMA,ÖDÜLLENDİRMİŞTİ ONU ŞAHMERAN,SON ANKİ ZEKİCE OYUNUYLA.
ANIMSATTINIZ EFSANEYİ ,DİZELERİNİZLE.FARKLIYDI,AKICI VE YALIN ŞİİR.
PAYLAŞIMINIZA TEŞEKKÜRLER VE SEVGİLERİMLE OYA 'CIĞIM !

Jale Keskin (Karadurmuş)
Jale Keskin (Karadurmuş), @jale-keskin-karadurmus
4.12.2010 21:17:37
5 puan verdi
İlahi aşkla sevenler

Kıyamet gününe kadar beklerler

Dedi Şahmeran!


evet!!!ilahi aşkla sevenler bekler...Çok güzeldi. Tebriklerimle.
iyimser
iyimser, @iyimser
4.12.2010 20:27:21
İlahi aşkla sevenler

Kıyamet gününe kadar beklerler

Dedi Şahmeran!

Oldukça ilginç bir hikâye, güzel bir sunum ktlarım Oya Hanım
Necat USLU
Necat USLU, @necatuslu
4.12.2010 20:19:15
Manidar bir şiir okudum kaleminizden.
Yüreğinize sağlık.
Tebrik ve saygılarımla.
Cemal YILDIZ33
Cemal YILDIZ33, @cemal-yildiz33
4.12.2010 20:14:19
5 puan verdi
Bizim zehirimizden de keskin aşkın

Öldürmez bekle dedi,

Bir kovukta sakla kalbini

Benim gibi kıyamet gününe kadar

Anlattı Şahmeran!



İlahi aşkla sevenler

Kıyamet gününe kadar beklerler

Dedi Şahmeran!

Harika bir şiir sanki bir efsane içine girdik ve şiirle yolculuk yaptık..Tarih sayfalarında
türkmendağlı
türkmendağlı, @turkmendagli
4.12.2010 20:07:57
Güzel bir anlatımdı şairemizi kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
4.12.2010 20:00:25
canımsın gönül sesin dinmesin
güzel anlatımdı kutlarım saygı sevgimle
bluecould
bluecould, @bluecould
4.12.2010 19:57:33
sevmekten kim usanır değil mi..?:)) emeğine yüreğine sağlık arkadaşım...sevgimle...
N.ALTIN
N.ALTIN, @n-altin
4.12.2010 19:43:03
5 puan verdi

Derindi...Çok hoş anlatımda harikaydı şiirdi..

Sevgimdesin değerli şairem,
zaralıeren
zaralıeren, @zaralieren
4.12.2010 19:41:21
5 puan verdi
anlamlıydı güzeldi

yüreğine sağlık saygımla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL