Ne zaman bir bulut girse güneşle arama
Güneş kızarır, dağ kızıllaşır, ben hüzünlenirim,
Ne zaman iki tek atsam sen düşersin aklıma
Gün batarken gözlerin yanar hüzünlenirim
Hüzünlenirim ne zaman yanan gözlerine baksam.
Kısacası siz, ruhuma hüzünle dolmaktasınız
Bir bulut, bir sen ve birde akşam
Ağlamama sebep olmaktasınız.

Zaman söndürmüyor ayrılık yangınını
Ellerimde giderken bıraktığın öfke
Kanayan gönül yaralarını gözyaşıyla yıkayıp
Üstüne biraz sabır, biraz da öfke ekiyorum
Acım diniyor lakin cayır cayır yanıyorum
Kim demiş iki kadeh efkar dağıtır diye
Oysa ben içtikçe efkarlanıyorum.

Ve her gece yarısından sonra
Anılara uzanıyorum, koynumda sen
Vefasızlığını bilirim, kıramadığım Arnavut inadını da
Lakin razıyım hayaline, fark etmez kıymet bilmesen de
Uykuya teslim olurken gözlerim
Dudaklarım dolaşıyor dudaklarında
Ay bulutun cilvesinde girerken biçimden biçime
Sonrası….senli mutluluk ülkesi
Bir serinlik dolar içime

29.11.2010/Samsun

İbrahim COŞAR