8
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1943
Okunma

Bir bebek dokunuyor elleriyle yüzüme.
Yumuk yumuk ellerinde,
Parmakları arasında tüyler,
Ve ona baktıkça oluyorum iyimser.
Adı gibi susuz kalmasın diyorum kaderi,
Ağlıyorum bir açık sinema bahçesinde.
Muş peynirini dürüyor ninem tandır ekmeğine,
Sevdiğim insana sarılıyorum.
Ağlıyorum erkekliğimi bilerek,
Tüm hasretimle sarsılıyorum yanaklarıma.
Bir anne sarılıyor oğluna,
Ve ben seviniyorum.
Tüm gülücükleri tekrardan satın alıyorum.
Kokusunda alemleri gezdiğin bir bebek ile,
Gözlerinde yaşlanıyorum,
Adını koyuyor kaderim.
Eştikçe ve deştikçe gönül yarasını,
Üstüne demli bir çay içerken,
Sarstıkça Erciyes dağını,
Sahra’larda dolaşıyorum,yine yalnız.
Sevilen bir gönle imza atan aklımı,
Köroğlu hasletinde yararken,
Yarılmaz denen imkansızları.
Bir coşup bir duraksıyorum.
O bebeğin elleri kadar temiz,
Bir el daha bulamama hüznünde,
Şarkısını çalıyorum hayallerimin,
Ve sen doluyorsun her mısrasına.
Seninle sana doluyorum yaşlarımda.
Ağlarken gülmeyi seviyorum.
Gecenin nemini emanet edip geceye,
Yine seni seviyorum;
-‘İmkansız
Gibi gelen hayatta,
Yalansız!’