1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1253
Okunma
Bende böyle yanmazdım ya,
Gözlerini görmeseydim.
Bende her gece özlemezdim ya uykuyu;
Seni, bu denli sevmeseydim.
Dudakların başkaydı be,
Ressamların boyayamadığı bir renkti...
Özlemdi! Hasretti; Boyun eğmekti
Geçen zamana...
Keşkeydi, belkiydi, ağlamak idi,
Sebepsizce...
Bende kalıp, büyüyen yarama.
Hergece ilhama susayıp,
Birşeyler yazmak istercesine;
Oturmaktı masa başına.
Gözden damlayan nice damlaları müdafaa etmek istesen de
Herşeyi boşverip, selam etmekti gökteki Ay’a...
Heveslerin vardı senin, gitmek gibi...
Bu aşkı niyetsizce bitirmek gibi.
Gitme diye diz çöktüm sana, dinlemedin ya beni,
Şimdi git haydi, yolun açık olsun!
Sana yazdığım bu son şiire,
Bebeğin gibi iyi bak, hayırlı birisiyle evlen ve;
Bende eksik bulduğun mutluluğu, şimdi onda tat.
Ama önce, gitmeden yani
Cesaretin varsa, dokun. Dokun ki şu hecelere
İçin bayılsın... Ayakların bağlansın.
Senden isteğimdi ya hep;
Yanımda kalasın. Ama şimdi madem ki gidiyorsun;
Yapılacak birşey yok, yolun açık olsun!
Dönüp sakın düşünme, şimdi bensiz, ve sevgiden yoksun
Bir adam var diye geride.
Ben de bulurum yolumu! Tuzum kurur...
Unuturum bütün geçmişi,
Sana ve senlilerime dair her ne varsa
Çuvallayıp, boşaltırım konteynırlara...
ve senden geri, hiçbirşey kalmaz.
Ve işte tam bu anda, öyle bir acı türer ki ruhumda;
Yıllar geçer de, o hala uslanmaz.,
MERT KAZOĞLU
30/10/2010 01.33