31
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
2972
Okunma

kurşuni renkli gecenin içinde ay
gülümseyen dudağında ışığın hareleri
gizli bir bahçenin nuru aydınlık
sanki yıldızlardan bir demet indi elime…
gecenin koynundan uzanıp
masal kuşu kıvraklığında
süzüldüm pencerenden
loş ışıkta yıldız gibi parlıyordu yüzün
fonda kırık bir kemanın ezgisi
sessizce dans ediyordu uyku melikesi
sığındım sıradağlar gibi uzanan kirpiklerinin kuytusuna
bir katre yaş uçtu, yanaklarımdan yanaklarına
tuzum tuzuna karıştı / kavruldum
vazonda renk renk çiçeklerin solmuş
en çok da kırmızı gül dökülmüş yaprak yaprak
kokusu sinmiş sarışın lekelerin / mavi örtüye
ya karalanmış kağıtlar, saçılmış sağa sola
okunmayan yazılar hüzzam çalıyor
savrulmuş küller
yerde sigara izmaritleri
kederde miydin?
yârim...
bir bilsen
ne çok özledim , buğulu gözlerini
çam kokulu nefesini…
ayaz günlerime kırağı vuruyor
suskunluğunyüksek dağların kuzey yamaçları gibi
çatırdayan buz parçalarında çırpınan martı
sensizliğim..
….
usulca alsan koynuna diyorum
kimseler görmese duymasa
terin terime, canın canıma
kopsa aşkın vâveylası tenimizde
alev alev yansa tüm gemiler!
birbiriyle tutuşan çerağa dönse bedenlerimiz
kabarsa taşsa denizler
sarar mısın ?
aşk ile beni
…
uyandın mı sevdiğim
kartal bakışlım, ceylan gülüşlüm
uyandın mı?
yanağında gamzen
dudağında karanfil, göğsündeki ateş
gönlündeki hüzün benim
düşündün mü ?
zihnindeki soru, beynindeki resim
hayalindeki sevgili benim
tanıdın mı sevdiğim ?...
ayşe uçar
26/11 /2010