Kara bir tül gibi gece inince,
Mehtabı indirsen ne yazar bana,
Dökülür şebnemi seherin ince,
Aydınlık göndersen ne yazar bana? Ahmet İDRİSOĞLU

Gözyaşım dönünce derya ya sele,
Kilit vurulunca ağızda dile,
Dalım yenik düşüp güzde ki yele,
Dünyaları versen ne yazar bana? Havva KESKİN

Sonunda yaşamın çökünce hazan,
Alayla bakınca sana kız, kızan,
Olsa da kalemin destanlar yazan,
Dizeleri dürsen ne yazar bana? Ahmet İDRİSOĞLU

Maziye dönünce gençlik çağları,
Sırtıma konunca hüzün dağları,
Bülbül terk ederken şimdi bağları,
Güllerimi dersen ne yazar bana? Havva KESKİN

Şu ulu dağların karlı başında,
Garipti, ölmüştür o kaç yaşında,
Yazsalar kabrimin mezar taşında,
‘Bak, ben geldim’ der/sen ne yazar bana? Ahmet İDRİSOĞLU

Umudunu bir bir deryaya salmış,
Sevenleri görüp hayale dalmış,
Artık ölümüne tam ramak kalmış,
Mutluluğu sersen ne yazar bana? Havva KESKİN

Unutsan maziyi, dönsen bu güne,
Dalsa bakışların baktığın yöne,
Ağlasan, çırpınsan dört döne döne,
Topraklara karsan ne yazar bana? Ahmet İDRİSOĞLU

Kesilmiş nefesim susmuş can özüm,
Artık yüreğime geçmezken sözüm,
Sabaha çıkmayı almazken gözüm,
Yüce dağı yarsan ne yazar bana? Havva KESKİN

Ey Havva kardeşim avun Dünya’da,
Yaşa mutluluğu düşte, hülyada,
Bulunmaz bir dostsun yerde, deryada,
Muammalar sorsan ne yazar bana? Ahmet İDRİSOĞLU

Sabreden murada erermiş güya
N’olurdu kullarda olmasa riya,
Hayat budur işte uzun bir rüya,
Hayra bile yorsan ne yazar bana? Havva KESKİN

20.Kasım.2010 22.00