25
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
2236
Okunma

üşümüş bir gölgeye diriliyordu gece
elleri ceplerinde
ve bir muamma kaç kez ölünürdü deniz gözlerinde
rest çekerken şiirlerime
avazım çıktığı kadar lanetler yağdırıyorum
gecenin yüzsüz aynalarında depreşen senlerime
nefretim sessizliği defnediyordu
inzivaya çekilmiş kelimelerim
kıblesini sana acıya döndüğü vakitlerde
ve tekbir sesleri ile irkiliyordu ateşten cürmum
alnımın çizgilerine kurban eylediğim ömrüm
düşün ki !!
düşün ki kimsesi kalmamış bir hayatın
dibine vurmuş kadehi elinde
yudum yudum içiyorsun dudaklarının arasında saklanan kıyameti
kır şimdi elindeki kadehi
ve avuçlarında kanasın
bembeyaz gülüşlerimde eskittiğin düşlerimin vebali
zaman dili lal kesmiş bir gecede
ağır aksak sallanmakta
paslı bir salıncakta dem tutarken
anılarım genizimi yakan bir kokuda tütsülenmekte
biz değilmiydik o ürkek aynada aksini izleyen iki sevgili
sen değilmiydin adamım
yosun tutmuş kıyılarıma çarpan deniz
topraklarımda gezinen giz
hadi kır şimdi elindeki kadehi
ve beni beklemeden kes gecenin bileklerini
seviştiğimiz saatler kör ve sağır bu şehirde
güvercinleri vurdular
çırıl çıplak soyunan ruhumun kuytularında
sur üflenmiş
tenime deydiğin vakitlere
yer gök ağıt yakıyor
mahşer yerinde
ve sorgusuz sualsiz yanacaksın
terimin kavruk zehirlerinde
ömrüme kefenlenmiş müebbette
cesaretin boy vermedi mi ??... adamım
en koyusundan kanıyor sana bak ahlarım
firari şimdi bütün yasaklı cümlelerim
yüzüne çarpamadığın tunanın
bir avuç cehennem sularında yıkanıyor benliğin
.../korktun mu ??...
biz denizsiz ülkelerin çocuklarıyız adamım
bu yüzden ki kağıttan gemilerle seyr-ü seferdeyiz
yutaklarında gark olmuş AŞK mabedinde
5.0
100% (25)