yoruma katılarak ve teşekkür ederek..
sevgi ve selamlar..hoş kalın..

teşekkürlerimle..
sevgiler..

teşekkürler kalem...
saygılar..

yorumun hakkını vererek..
...............bir kez daha teşekkürler..:)

asla art niyet yok kendi adıma
kırmadan incitmeden paylaşırken de öğrenmek adına yazıyorum
yoksa ki dediğiniz dallarda eğitim sahibi değilim

düşünebiliyorum, düşündükce de sorguluyorum okuduklarımı

"kişi tanrım yardım et dediği zaman halisane ve samimiyetle allahım yardım et demek istemiştir"


Sorun hepimizin gördüğü şekliyle bir inanç sorunudur. Herkesin birinci dereceden edebiyatçı ve aynı anda Teolog buna bağlı tümonomatik ve linguistik kavram uzmanı olamsını isteyemeyiz ama bekleyebiliriz.

Ama bunu da, art niyetle, böyle bir İlahi yetki devri, bize yapılmış gibi sorgulamamalıyız ?!

İnandığımızla, öznesi ben olan bireysel biz dizgesinde bırakmak en dorusudur diyebiliyorum. Esenlikle değerli yazar.

sn: göktürkmen teşekkür ediyorum açıklamalarınıza
herkes bilgisi dahilinde yazıyor
ben de anladığımı yazıyorum
kendince

kişi tanrım yardım et dediği zaman halisane ve samimiyetle allahım yardım et demek istemiştir

"tanrılarım bana yardım et " der mi? derse, allaha seslendim diyebilir mi?

"lar" eki çok şey ifade ediyor

"...TANRILAR değil de "tanrı " denmiş olsaydı uyacak mıydı herhangi bir din olgusuna..."

Buraya açıklayıcı bir katkı ve bir durum tespiti yapılması gereğini duydum.

Şöyle ki; Şimdi okuma var, oyun oynar gibi söylersek, bir de okumayı okumak var. Eleştiri getiren değerli kalem, Tanrı kelimesinin çoklu ya da çoğul anlamı ya da bir önceki düşünme dizgesiyle; algı/olgulaşması yaptığının, bu anlama geldiğinin fikr-i sabitliğiyle yazıyor.

Bunu yazarken,peki farkında mı bunun, yazdıklarını çözümlediğimizde pek görebildiğimizi söylemiyorum?! Bunun en belirgin kanıtı ise Ebu Cehl örneklemsidir diye bir önermede bulunabiliyorum.

Ebu Cehl'in Allah'ı, Tanrı'ydı (lar/ler eki ile düşünelim), ama şimdiki zaman Müslimlerinin anladığı Allah'da değildi... Öyleyse sorun kelime ve kavrma; imge veya betimlemesinde yüklenen semantik (anlamsal) bir sorunu değil, bir dizi bilgi ve bilinç dizgeleme hiyerarşisi eksikliği temelli olabilir.


Onun için hep imge kavramına bakıyoruz, imgeyle simge farkını felsefi olarak geçtik, edebi anlamıylada düşünememişlik veya inançsallığa indirgeyiş; maalesef sizin betim işini monologa (inanç temelli tekil anlama ve anlamdırma) indirgiyor.

İşte bütün bunlardan sonra da şiir, sanat, bilim düzleminde dinsel, mezhepsel dogmatizmi başta bilimin bilgiye ve de bilmeye eklemek olduğundan uzaklaştırıp, sorgulamaya ve suçlamaya değin vardırıyor.

Sanırım çokça uzattım, yeni bir gereksiz polemik maksadı gütmeden açıklamak gereği duydum.


Her iki yorumcuya da saygılar...

hoşbulduk sayın şaire,

" Kelimelerin kullanılabilir gerçek anlamları dışında kullanıldıkları ve duygular doğrultusunda şekil aldıkları anlamlarda vardır."

demişsiniz...doğrudur...

ben tanrı kelimesini bu bağlamdan ayrı tutuyorum,gerçek anlamı dışında kullanılmaması gerektiğine inanıyorum...sizin ya da başkasının inancını sorgulamadım sadece inandığımı söyledim bu sayfada...

güne düşmüş bir şiiri eleştiri hakkımı kullandım bu sitenin bir üyesi olarak...

saygılarımla...

"müslümanım diyen bir insan bu kelimeyi yaradıcının dışında kullanmaz...çok tanrılı bir dine inanıyorsa kullanabilir,kendi inancıdır kimse karışamaz...eleştirilere maruz kalmamak için "ben böyle inanıyorum" demelidir o zaman kimse bir şey söylemez diye düşünüyorum..."

öncelikle hoş geldiniz. yukarıdaki söylemi onayladığımı söyleyemeyeceğim bu aşamada. Kelimelerin kullanılabilir gerçek anlamları dışında kullanıldıkları ve duygular doğrultusunda şekil aldıkları anlamlarda vardır. Elbette ki TDK'nun TANRI kelimesinin karşıtını biliyorum. çalışmada kulanırken amaç ne kendi inancımı sorgulatmak, ne de Allh'a şirt koşmak gibi bir amaç besledim. Bunun anlaşılamamış olması cidden üzücü. Hele güç anlamında böyle bir benzetmeyi yapmak çok tanrılı dine geçmek, Müslümanlıktan ihraç gibi anlamlara varan bir polemiğe düşeceğini aklıma bile getirmedim. Hatta ve hatta inancımın ne olduğunun açıklama telebine varacağını hiç. Kaldı ki bunun böyle olması gibi bir ihtimal kimi ne kadar ilgilendirir bu da merakımda.. Ben şimdi "çok tanrılı dine inanıyorum" dersem ne olacak ya da "hayır öyle değil elbet.. ben de müslümanım " dersem ne olacak.bu şiirle beraber din de mi değiştireceğiz* ya da hiç olmaması gereken yere gelen bir betimlemeyi mi çıkaracağız şiirden..TANRILAR değil de "tanrı " denmiş olsaydı uyacak mıydı herhangi bir din olgusuna. ? İsabetsizliği içimizdeki çokça benliklen yola çıkarak eklediğimiz LAR takısı ile mi yaptık yani?
Kaldı ki her insana baktığınızda O'nun bir yüzünü görmez miyiz? Yaratıcısı O değil midir baktığımzın? İçimizdeki sesten neden bu kadar şüpheye düşeriz ki...? Beni yaratan da nihayetinde O'dur. Demek ki onujn bir yüzü de bendedir.
Tanrı kelimesini iyi kavradığım ve algıladığım konusunda da hiç şüphem yoktur açıkçası.. Kendini varlığı ve gücü hakkında hiç sorguya düşürmemiş biri olarak bunları yazmak cidden çok acı.
Şiilerin okunuşu konusunda ciddi endişeler taşımaktayım gerçekten. kaldı ki yaratılmak istenen polemik doğrultusunda da anmış olabilirdim. Bu ne kadar sorgulama hakkı verirdi bu da ayrı bir tartışma konusu olur sanırım..
saygılar..

tanrılar diye başlıyorsa zaten asla "Allah" olarak kabul edilmemeli

Allahh birdir, tanrılar çoktur

tanrıyı ben Alllah anlamında kullandım diyenlere ne demeli
evet, ameller niyete göredir de
bilinçli olup düzeltmekte gereklidir

Eskidji'nin yorumu da keskin bir şiir olmuş, bence.
Günün Şiiri seçilen pekçok manzume'nin üzerinde.
Hayatın içinden,
Daha bugün haberlerde vardı:
Viranşehir'de anaçöplükte teneke toplayan kardeşlerden
onüç yaşındaki çocuğun üzerinden işmakinesi geçmiş.
Çocuk çukurda boğularak ölmüş.
Annesi, hastanede ağıt yakıyordu)!
Anneler...anneler...
Babalar... babalar...

Ne desek, ne yazsak...

O anneler (de)
O babalar (da)
tanrı biraz...

Katilmamak mümkün mü..?
Yoksa nasıl keseriz hakkımız olmadan onca hükmü?

Teşekkürler şair...Sesin büyük bir keyifti..

Eyvallah...:)

Anlaşılır olmanın keyfini bırakan sese teşekkürlerimle...:)
sevgiler düşürerek dipnota... ışıkla kalın..

gülay kardeşim
niyetim ne polemik ne de şair arkadaşın inancını sorgulamak
haddim de değil zaten

evet yabaninciri, ben hala sözümün arkasındayım.
eğer polemik yaratmak niyetinde iseniz, ona da varım, ama burada değil!
sevgi ve saygı çerçevesinde öğreniyoruz demişsiniz, yazılan yorumları hepimiz görüyoruz bir taşlamadıkları kaldı, eleştiri yahut yorum elbette yapılır anlaşılmayan bir nokta varsa bu da aydınllatılır şair tarafından ama şair isterse bu onun insiyatifindedir, ki, ben olsam Sevgi Dündar kadar açıklama yapma gereği duymazdım bile, nasıl olurda insanların inançları yazdığı bir şiirin altında bu kadar rahat sorgulanabilir?!
En nihayetinde yazılan bir şiirdir, kaldı ki, herkes bizim inancımızı yaşamak zorunda da değildir, sorgulama hakkı sadece Yüce Yaradan'a aittir,bunu yapmaya kalkanlar gaflet içinde değilde,nedir? merak etmekteyim...
bu konuyla ilgili son sözlerimdir bunlar!

sözüm size değildi sn. dündar

sevgi saygı çerçevesinde paylaşıyor, öğreniyoruz

bende de size saygılar

Gerekli açıklamaları yaptığımı düşünüyorum yabaninciri..
bu konuda polemiğe düşmenin yersiz olduğunu da düşünmekteyim ..
saygılar..

""maalesef sığ zihinler,
şaire, şiirini açıkla demek, ne büyük gaflet."" demişsiniz gülay hanım

şair, şiirini gerektiği yerde açıklar, açıklayabilmelidir ne yazdığının ne dediğinin arkasında durabilmelidir, bu şiirle alakalı değildir sözlerim , (özel konular hariç) şair ne dediğini iyi biliyorsa sorulardan kaçmaz

şiiri anlamaya çalışmak anlayamadığı yerde şairine sormak neden gaflet oluyor
şiiir paylaşılmış ve yoruma açılmışsa bu hakkı vermiş demektir

açıklamayabilir tamam ama( özeldir anlamı bende gizlidir ) diyebilmelidir en azında
şiir açıklanmaz diye bi kaide yok


saygılarımla

Edebi cümleler yanlış yazılmış olabilir,ama ebedi cümleleri bilinçsizce kullanmak afedersiniz ama kendini beğenmişlikten başka birşey deyil. Neyse artık uzatmanın anlamı yok,bayan bilgililer .

"sanırım edebiyattan anlamıyorsunuz"

elbette ki katılıyorum bu söylemin yanlışlığına bebeğim..:) doğru olduğunu iddia eden mi var?Elbette ki kimsenin kimseyi al aşağı etmek gibi bir lüksü yok. Paylaşmayı, paylaştığımız gibi de yorum bırakmanın etiğine uymayı bilmeliyiz. Kalemin kimliğine gölge düşürecek söylemler elbette ki bize göre değil. sadece sana söylemek istediğim herkesin söyleyebildiği kadar olduğu..
öpüyorum melek yüreğinden annemmm:)))

Sevgi Anne'm,
ılıman bakmalı elbette hemfikirim,
yalnız senin de dediğin gibi al-aşağı etme yöntemi benim tüm ılımanlığımı buz kestiriyor.
Eğer birinin şiiri üzerinde yorum yapacak ve ahkam kesecek isek, önce kendi şiirlerimize bir bakmalıyız, hadi diyelim ki yazılan şiirin duygusu insanları ilgilendirmez, ama yazım yanlışları ve imla hataları eğer bir edebiyat sitesinde isek herkesi ilgilendirir, ayrıca karşımızdaki insanı "sanırım edebiyattan anlamıyorsunuz" şeklinde itham etme hakkımız yoktur, eğer böyle bir hakkımız olduğunu düşünüyorsak o zaman ciddi bir gaflet içindeyiz demektir.

neyse, şiirin altını bu şekilde doldurmak istemezdim, affola.

yanlış...?
yorulmak...?
:)) bir kabulleniş gibi mi durdu...cidden ilginç bir yaklaşım olmuş..

Teşekkür ederim beni yormadan kabullendiğiniz için yanlışınızı.

Teşekkürler Gülay'ım..Şiiri duygu boyutunda irdelemek biraz da frekanslarla ilgili sanırım..Tutmayan frekanslar bu sonuçları her zaman doğurur...Ilıman bakmak gerek..:))

sevgili sessiz gece..elbette ki şiir altında her türlü yoruma açığız. Gerektiği şekli ile de yanıt vermeye çalıştım yorumlara.Eleştiriye dayanamayan bir kalem şiiri zaten yazmamalı ya da burada sunulan alternatifleri kullanarak eleştiriye kapamalı. Bunu yapmadığımıza göre demek ki sorun yok..
Ben yazdım astım ve çıktım..Şiir okuyucunundur iyi ya da kötü...Fakat bu özgür anlayış şairin duygulaını al aşağı hakkı da vermez kimseye elbette ki..Kabul görüp görmemesi farklıı bir durumdur, duyguyu incitmek farklıı bir durum..
Kimseyi kırmamaya çalışarak olumlu ya da olumsuz düşünen bütün arkadaşlara yanıt verdiğimi sanıyorum..umarım yeterlidir yanıtlar. Bu yanıtlar bir savunma değil benim aydınlık gibi gördüğüm fakat okuyucuya karanlık gelen kısımların isahıdır sadece. yokda kimseye inancımı sorgulatmak gibi tuhaf bir gaflete de düşmem..
teşekkürler ..

"sanırım edebiyattan anlamıyorsunuz"

işte, gaflet içinde olduğunuzu gösteren kendi ağzınızdan bir kanıt.
ben hiç birşey demeyeceğim, kendi söylediklerinizde saklısınız zira.

Eğer bir şiir yoruma lâyik görülürse yorum yapılır,bu olumlu yada olumsuz olabilir sanırım edebiyattan anlamıyorsunuz.Yazar yada şair olumlu yada olumsuz eleştirilere kulak vermeli ve bunu kendinde bir gelişme olarak bilmeli.Oysa siz sığlıktan bahsediyorsunuz.

Sevgili Can..yaptığım yorum yanıtlarına bir kez daha değinmiyorum derken elbette ki kişi saygısına ihlalde bulunarak yapılmış bir söylem değil. Sacece okuyanlara aynı şeyin tekrarının bıkkınlık vereceği düşüncesi elbette. Yanıtın gecikmesi ile ilgili sıkıntı yaşamayacağız umarım çünkü herkesin özel bir hayatı var ve buraya şiiri asarak başında bekleme gibi bir lüksümüz de yok. Bunu tatışmayacağım bile..:)
"okudunuz mu" derken duyumsayarak okumaktan dem vurmuştum elbette. Şiirde kişinin içinde büyüttüğü farklı farklı benliklere yapılan bir betimlemeden şairin dini inancı hakkında ahkam kesen yorumlara maruz kalan bir kalemden bahsediyoruz.Kaldı ki içindeki fırtınayı yazmayacaksa şair, ya da o taşkın coşkuları, neden yazar ki o zaman. Yazmanın mantığı nedir?
Bir kahramanlık şiirini coşkusundan soyutlayabilir misiniz, ya da doğayı yazan bir kalem toprak kokusunu ve ya çiçeğin rengini abartmaz mı? İçimizde kopan fırtınalar da bu betimlemelerden nasibini alacaktır elbet. Aya salıncak kuran, yazın kardan adam yapan bir yürk sesi içinde büyüyen kimliklerin ulaşılmazlğında ona bu tanımlamayı yapmışsa çok tuhaf mıdır sizce..?
Sevgilinin yanaklarının elma, dudaklarının kiraz olmadığı kadar aşikar değil midir iç benliklerin Tanrı olması...Bu içselliğe dur demek, ya da onun yaptıklarını onaylamamak nasıl olur da gerçek anlamı ile Tanrı ile özdeştirilir? Bu ne kadar doğrudur..? Örneklemeleri çoğaltmak ve bu söylemi sayfalarca uzatmak elbette ki mümkün...
İnanç meselesi şakaya gelmeyecek kadar ciddi olduğu gibi sorgulanmayacak kadar da özeldir...
Samimiyetimle söyleyecek olursam bu polemiği de hiç beklememiştim açıkçası. Bana sürpriz oldu.

İlginize tekrar teşekkür ederek saygılar bıraktım...

Yanıt verme nezaketiniz için teşekkür ederim. Ama sorunuzu yanıtsız bırakmam mümkün değildir.
1. Şiirinizi okuduğumdan ve okuduğumu anlayacak kapasitede olduğumdan eminim. Hiç şüpheniz olmasın.
2. Ben yorumumu 13.21 de yazdım.Sizin açıklamanız 13.30...Kaldı ki önemli de değil. Ben şiiri okudum ve yorumumu yazdım.Önceki yorumları okumak bir keyfiyettir.
3.Bildiğiniz gibi ulusu ulus yapan ortak özellikler vardır.Milli ve manevi duyguları, kültürü, dili gibi...Bu değerler hassas konulardır.İçimizde ne kadar fırtına koparsa kopsun bunları zedeleyecek tutum ve davranışta olmamız doğru değildir.
4.Hiçbir semavi dinde tanrı çok değil, çoğul kullanılmamıştır.O Yaratandır.Yaratanlar diye tanımlanamaz.
5.Şiiri en iyi anlayan yazanıdır.Okuyan dilediği gibi anlar.Ancak,hiç kimse de kendimiz gibi düşünmek zorunda olmadığı gibi, düşünmeyenleri de kınamak olmaz.Ve hele ki o durumda olanları sığ zihinler olarak görmenin de bir duygu insanına yakışmayacağı kanaatindeyim.
6.Velev ki şiirinizin içeriğini doğru anlayanlar çoğunlukta da olsa, çoğunluğun dediği her zaman doğrunun o olduğunu göstermez.Öyle olursa bu durum çoğunluğun azınlığa tahakkümü olur ki, sıkıntı doğurur.
7.Tanrı veya Tanrılar tanımları ülkeler arasında bile uzlaşmaz sorunlar doğurmuştur. Çizilen karikatürler,Filmler, ve de Farasi sadece bir örnek.
Duyarlılığınıza tekrar teşekkür eder, bu vesileyle saygılarımı sunarım.

Hoş geldiniz...
gerekli açıklamayı bir çok yorum yanıtında yaptığım için bir kez daha değinmek istemiyorum..
Elbette ki bir amaç üzerine kurulu şiir. o da Tanrı'ya ortak koşmak değil kişinin kendisine saygısına ve kendisini sevmesine dem vuran bir çalışma sadece..Şiiri okuduğunuzdan emin misiniz..?
saygılar..

Öncelikle hoş geldiniz..
Şiirden bu sonuca varmış olmanız oldukça enteresan. Çalışmaya baktığınız yerin çok karanlık olduğunu düşündürdü bana. Şiirde bir Tanrı anlayışını sorgulamadık sevgili Cennet. Bir oyundan da dem vurmadık açıkçası. Böyle bir sonuca bir betimlemeden varış ne denli dorudur, nasıl bir göz ve yürek okumuştur şiiri bilinmez ama her zaman şunu demişimdir ve diyeceğim de..
Şiirin duygusunu al aşağı etmeye kimsenin lüksü olduğunu sanmıyorum. Kalem şiiri yazıp astıktan sonra kimseye şunu demez.
"sizce münasip midir benim bu bakışım, siz onaylıyor musunuz bu sevdayı, aşkı, memlekete duyduğum sevgiyi ya da annemi- babamı bu kadar sevebilir miyim, ben çiçeği böyle görüyorum, doğrumudur, buna inanıyorum yanlış mıdır"...gibi gibiii. O kadar çok konu üzerinde yazarız ki. Bunların doğru ya da yanlışlığını sorgulatmak için yazılmaz şiir. Akademik açıdan her türlü bakışa evet. Ama düygu sorgulamasına hayır elbette.
Size inançsız gibi gelen beni ne kadar tanıyorsunuz ki...Kaldı ki bu meraka yanıt bile vermeyeceğim elbette...Sizin bakış açınızla özgür kalmak gibi bir lüksünüz var benim olduğum gibi..
teşkkürler Cennet (hanım ya da bey)...saygılar..

güzel seslere eşlik etmeli sevgi arkadaşım...

teşekkürlerimle..sesime eşlik etmeniz mutlu etti beni..
sevgi ve selamlar..

teşekkürlerimle..sesime eşlik etmeniz mutlu etti beni..
sevgi ve selamlar..

teşekkürlerimle..sesime eşlik etmeniz mutlu etti beni..
sevgi ve selamlar..

Öncelikle hoş gldiniz. Sesime eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

Çalışmada Allah'a ortak koşmak gibi bir nalam nasıl çıktı bilemiyorum ama dikkatsiz yazılmış olabilirliğini düşündüğünüz gibi dikkatsiz okumuş olma olasılığını da düşünebilirsiniz. Bazı yorum yanıtlarında gerekliliğine inanmasam da açıklama yaptım bu doğrultuda. Tekrarlayarak can sıkmak istemiyorum yersiz kalabalık ederek. Şiirin her okuyana farkli bir pencere açtığını söylemiştim diğer yorumlarda. Herkes görmek istediğini görür.Herkesin bakmak istediği nokta elbette ki farklıdır. Çalışmada büyüyen bir iç sesin yıkılamazlığı ve buna sitem yatmakta. Allah Kavramından soyutlayarak Tanrı kelimesini insanın kendi yaşanmışlığının ya da yaşayacak olduğunun mimarlığına dem vurulmuş. Allah' koyduğumuz olumsuz bir nokta yok çalışmada benim sunduğum şekliyle. Lakin okuyucu öyle görmek istemişse de buna da yapacak birşeyimiz yok..Kalem yazar ve asar. aArtık şiir okuyucunundur. O da görmek istediğini görür ve yorumlar. Sanırım düşülen ikilemler bu bakış açılarıyla ilgili..
teşekkürlerimle...selamlar..

Lütfen yorumumu dikkatle anlamaya çalışarak okuyun.Ben tanrı kelimesi türkçe değildir demişmiyim.Hayır dememişim.Ya ne demişim Tapılacak anlamında kullandıysanız,tapılacak tanrı bir tektir ve onunda Adı Allah (cc)tır.Tanrıyı Tapılacak manasında kullandıysanız bir tek olanın çoğulu olmaz.
Ama sizin tapılacak çok tanrılarınız varsa orası sizin bileceğiniz iş.Orasına karışmam.Selam.

bence siz yanlış anlamışsınız tanrı sözcüğü türkçede tapılan anlamına gelmektedir, yani tanrı sözcüğü türkçedir.

Muhterem,
İnançlarınızı sorgulamak gibi bir düşünce ile yapmamıştım yorumumu. Sadece başkalarının inançlarına saygı temelinde ifade etmiştim düşüncemi. Polemik gibi bir niyetim de yoktu.Fakat baktım ki insanlardan bir çoğu ile polemik konusu olmuş şiirinizdeki takıldığım ifadeler..
Farklı inanan insanlar aynı plâtformda kalem oynatıyor olabilir. Herkes, yekdiğerinin inancına saygı çerçevesini aşmamalı diye düşünüyorum..
İnanç konusunda polemiğin de yarardan çok zarar getireceğine inanıyorum.
Özgür düşünce, özgün inanç temelinde hemfikiriz sanırım.
Yaratıcı, akıl nîmetinden istifade ile yolumuzu çizme ve irade-i cüz'iye ile inanma hususunda kıyamete kadar serbestlik vermişse; biz kullara da bu nîmetleri lâyıkı ile kullanmak düşer.. Ne mutlu doğrusunu bulana...
Sevgi ile kalınız..

öncelikle hoş gldiniz. Sesime eşlik ettiğiniz için teşekkürler.
az önce bir başka arkadaşa aynı doğrultuda yaptığım fakat yaparken de gereksizliğine de inandığım açıklamayı sadece size değil çalışmayı sizin gibi değerlendiren bir kaç arkadaşla da paylaşacağım sanırım..Fakat sizin işaret ettiğiniz bir noktaya ayrıca değinmek istiyorum. O da benim çok tanrılı bir dine inanışım gibi.Kimsenin inançlarını sorgulamadığım gibi kendi inançlarımı da sogulansın diye masaya yatırmam şiirlerimde. Şiirdeki bir betimlemeden yola çıkarak insanın inançlarını yargılamak gibi bir düşünce de bana oldukça ters gelmekte açıkçası. Kaldı ki çalışmada kimsenin inancına saygısızlık ettiğimi de düşünmüyorum. Çalışmada sadece negatif bir iç sese sahip olan sevdiğine söylemlerde bulunan birincil bir özne var. hepsi bu. gerek sevdasını, gerek hayat duruşundaki yanlışları irdeleyen. Hepsi bu...
Şunu söylemeliyim ki bana göre şiir, şairin iç sesidir. Dışarıdan bakınca belki de haklı olarak tepkilere yol açtı"TANRI" kelimesinin hem çoğul olarak hem de negatif konumda kullanılması. Fakat ben ciddi şiir okuyucusunun bunu çözebileceğini düşünerek bu konuda hiç endişe duymamıştım açıkçası.
Şiirde anılan "tanrı" kişinin içinde büyüttüğü ve kendine sürekli hükmeden iç sesidir. Hepimizin bu tür aykırı ve kontrol edemediğimiz iç sesleri vardır. kişi kontrol imkanını bulamayıp da buna esir düşerse bu ses aşılmaz hale gelir ve sürekli büyür. öyle büyür ki artık hükmedemediği ama sürekli sömürgesinde kaldığı bir güç haline gelir. Bir nev'i tanrılaştırır o sesi kendine. İşte o seslerin iyisi de vardır, kötüsü de. Yoksa inançlara vurulmaya çalışılan bir eylem olarak düşünmedim Tanrı kelimesini kullanırken..Amaç sadece insanın içinde yaşadığı kaosa hükümsüzlüğü ve bu doğrultuda da onu gözünde çokça büyütmesine işaret etmekti.

Umarım gerekli bir açıklama olmuştur. Aslında bu tür açıklamaların şiir üzerinde olumlu etki yaratacağını çok düşünmüyorum. Şiir denince hrkese farklı pencere açan bir yazım şekli gelmekte benim aklıma. Bu açıklamalar okuyucuyu yönlendirmekten başka bir işe de yaramıyor aslında.:)

tekrar teşekkür ediyor sevgi ve selamlar gönderiyorum..

Şiirin şairin iç sesi olduğunu çok iyi biliyorum ve kişisel düşüncelere saygısızlık etmekte haddim olamaz,aslında fazla polemik yapmayada lüzüm yok şu dakikadan sonra.Sadece içinizdeki o durduramadığınız tanrı söyleminin gerçek manada anlaşılması heralde sadece sizin bildiğinizde kaldı.Bu siteye onlarca insan giriyor ve girenler arasında yaşı küçük dostlarımızda var ben bu tarz cümleler geçen bir şiiri onlarn okuyup beyinlerinin farklı ideolojilere sürüklenmelerinden korkarım,dinsel,siyasal bir platform deyil burası hatırlatırım. TANRI

Allahü teâlânın isimleri tevkîfîdir

Başka hiçbir anlama gelemez gelmemeli.

öncelikle hoş gldiniz. Sesime eşlik ettiğiniz için teşekkürler.
Birçok arkadaş sanırım aynı noktada eleştiri yapmış ve endişeye düşmüş.
Buradan şunu söyleyebilirim ki bana göre şiir, şairin iç sesidir. Kimsenin inançlarını sorgulamadığım gibi kendi inançlarımı da sogulansın diye masaya yatırmam şiirlerimde. Dışarıdan bakınca belki de haklı olarak tepkilere yol açtı"TANRI" kelimesinin hem çoğul olarak hem de negatif konumda kullanılması. Fakat ben ciddi şiir okuyucusunun bunu çözebileceğini düşünerek bu konuda hiç endişe duymamıştım açıkçası.
Şiirde anılan "tanrı" kişinin içinde büyüttüğü ve kendine sürekli hükmeden iç sesidir. Hepimizin bu tür aykırı ve kontrol edemediğimiz iç sesleri vardır. kişi kontrol imkanını bulamayıp da buna esir düşerse bu ses aşılmaz hale gelir ve sürekli büyür. öyle büyür ki artık hükmedemediği ama sürekli sömürgesinde kaldığı bir güç haline gelir. Bir nev'i tanrılaştırır o sesi kendine. İşte o seslerin iyisi de vardır, kötüsü de. Yoksa inançlara vurulmaya çalışılan bir eylem olarak düşünmedim Tanrı kelimesini kullanırken..Amaç sadece insanın içinde yaşadığı kaosa hükümsüzlüğü ve bu doğrultuda da onu gözünde çokça büyütmesine işaret etmekti.

Umarım gerekli bir açıklama olmuştur. Aslında bu tür açıklamaların şiir üzerinde olumlu etki yaratacağını çok düşünmüyorum. Şiir denince hrkese farklı pencere açan bir yazım şekli gelmekte benim aklıma. Bu açıklamalar okuyucuyu yönlendirmekten başka bir işe de yaramıyor aslında.:)

tekrar teşekkür ediyor sevgi ve selamlar gönderiyorum..

teşekkürler..sesime eşliğin mutlu etti beni
sevgi ve selamlar..

teşekkürler..Burada olmanız mutlu etti beni....
sevgi ve selamlar..

yüreğinin kocaman gözleri olduğunu düşünüyorum...bu kadar samimi ve ılıman baktığı için ve bu kadar güzel gördüğü için baktıklarını..
iyi ki varsın ....ne diyebilirim ki başka..
:)) sevgiler kocaman..

elini üzerimden çekmeyen dost yüreğine sevgiler bırakarak..
teşekkürler Celal....selamlar...:)

Açık kalan yaralara tuz basan zamanlar vardır hani..öldüremedikçe içinde büyüyen...kanı çekilir gibi olur ya insanın zaman zaman..akıntıya kürek çektiğini sanırsın hep...yaşadığın her zaman dilimi yalana düşer sana inat..ve susturamazsın içindeki o koca sesi..
odur işte şiire vuran..bir tarafı aşk, bir tarafı hayatın kendisi, tek gerçeği hani...sevgi...

teşekkürler dostum...seni görmek ciddi bir keyifti...bıraktığın tebessüm adına...
eyvallah.....:) sevgiler göndererek..

teşekkürler dost...hoş geldin..
sevgiler..:)

Burada olmanız mutlu etti beni....
sevgi ve selamlar..

teşekkürler..Burada olmanız mutlu etti beni....
sevgi ve selamlar..

teşekkürler..Burada olmanız mutlu etti beni....
sevgi ve selamlar..

öpüyorum güzelliğim...
sesini duymak iyi geldi.....sevgimdesin annem..:)

teşekkürler sevgili Selim..Burada olman mutlu etti beni....,
sevgi ve selamlar..