15
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1375
Okunma

Taş döşeli yollarını arşınlarken hayatın
Muhasebesiz bu gidişe dur demek istedim
Sorgularken yılları kurguladım olacakları
Taviz tavizi getirirken bir bir bitiriyor
Ne varsa azık ettiğin heybeden
Toprağı düşündüm
Soğudu birden yüreğim
Taş kesildim sanki
Nasıl olurdu türabın altın da beklemek
Rabıtası bile ürkütüyordu
Neden?
Belki bakınca heybeye
Tükenen azığın vahameti ürküttü
Ya da dünyanın şaşalı cazibesi içine çekmiş
Boğulurken ben sularında derin girdapların
Kıyamadığım neydi ki dünyada
Toprak değil miydi ki zaten aslın
Aslınla hem dem olmak neden korkuttu?
Yoksa kefene sığmadı mı dünya varın
Anladım
Sen nefsinin esiriyken nasıl girersin toprağa
Türap sıkar seni
Var mı hazırlığın varına dönerken
Nasıl tükettin zamanı?
Elindeki ilmi paylaştın mı?
Bölüştün mü lokmanı?
Hasenatın nerede?
Nerede secdelerin?
Nerede hani nerede?
Uğruna gecelerini feryada boyadığın yalan sevdaların
Olmayacak rüyalara dalıp varlığını unuttun sen
Haydi
Toparlan geç olmadan
Aklını başına devşir al eline kitab-ı kâinatı oku!
Ve yaşa gerçeğe ereceğin o gün gelmeden
Hüsnalarla doldur defterin kalan sayfalarını
Bire bin veren bir kazançla sermayeyi katla
Ve hedefin türap değil türabın ötesin de ki
Köşkü cennetler olsun
Melek…
5.0
100% (7)