17
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1721
Okunma
Belki de kent yaşamının kriz noktasına yaklaşmaktayız ve görünmez kentler ,yaşanmaz hale gelen kentlerin kalbinden doğan bir rüya ... / Italo Calvino
Şehrin ışıklarını arıyordum
Pis kokuyordu mevsimler
Kelebekler ölüydü kanatlarında
Avuçlarımda çamurlu yağmur
Ağır-aksak bir akşamdı
Aşk düşüyordu
Direnmiyordu
Tuz buzdu gözbebekleri
Bir başına
Kendi şehrime ağlıyordum
Kanıyordu
Ruhumdan giden gemiler
As İstanbul’u darağacına git diyordum / uzaklaş
Daha bir gebe olmadan
Düşük yapmadan düşler
Sokaklar piçliğe gömülmeden
Ölüm randevusunu bekleyen yıldızlardı
Sönünce günahlardan arınmıyordu insanlar
İzbe köşeli hamakların iplerine asılırken çocuklar
Gülümsemiyordu gökyüzü
Sövüyordum
Sessizlik içen tüm mavilere
Dünlerden kalan tortuları büyütüyordu siyah zamanlar
Uyan diyordum uyan / korkmadan
Üstüne yığılı gölgelerden arın
Ve çoğalt kendi şehirlerini
Bırak acıyan yanlarını senden giden aşklara
Yaş yolun yarısı
Ne yana savursa rüzgâr
Korkak intihar oluyordu boynundaki ilmikler
Ne zaman bulutlar yağmur doğursa kırmızı kokuyordu toprak
İçimdeki çocuğu bırakıyordum arsız kent kapılarında
Annem topluyordu kanatsız kuşlarımı
Ütüsüz gömlekti uçurtmalarım
Susuyordum
Yüreğim akreplerin önünde
Kapımda oynaşan ay ışığını da sokuyorlardı
Çocuk
Kapat gözlerimi yığılı külün üstünde
Çok soğuk yokluğun
Sessizce sen de gel yanıma
İncir ağacını tutuştur
Özlemle
Benim şehrimde
Aysu
5.0
100% (23)