Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
erkan gerenlik
erkan gerenlik

…. Demeye Dilim Varmıyor!

Yorum

…. Demeye Dilim Varmıyor!

( 2 kişi )

1

Yorum

0

Beğeni

5,0

Puan

2591

Okunma

…. Demeye Dilim Varmıyor!

…. Demeye Dilim Varmıyor!



Garip şey sensizliğe tutsak olmak.
Üftâde kalmak, ehvâl ile yaşamak,
Lahdine gül dikip de, onu sulamak,
Ücrâ köşelerde sessizce bakakalmak…
Mâtem tutmak, bayramlarda bile...

Güle benzetirdim çehreni. Kokunu da…
Ülfetimdi yanağındaki gül kırmızısı da…
Letâfetin, gülüşün, bakışın hepsi hatırımda...
Şirinlik yapışın, nazlanışın ve şımarışın da…
Ahdımızdı; üzülmeyecektik hiç. Ağlamayacaktık da…
Haydi Gülüm, yerimde ol da; sen dur ahdımızda…

Iraklardasın şimdi, hem de geri dönemeyecek kadar…
Mâbedim mezarın, hem de hiç usanmayacak kadar…

“Seni kocaman seviyorum canımıniçi.” derdin.
Sonra gözlerin gözlerimde, cevap beklerdin.
Boynuma sarılıp; “Ya sen, ya sen?” derdin…
Seviyorum seni Gül Kokulum, oradan işitir misin?

Hani o son gün bir başka sarılıp, öpmüştün ya beni…
Hani daha bir tadını çıkartıyordun ya benle olmanın…
Ellerimi hiç bırakmamıştın da, uğraşmıştım senle hatta.
Ve seni kızdırmak için söylemiştim ya hani;
Seni kızdırmak, senle uğraşmak hoşuma giderdi hatırlasana…
“Sanki bu beraber olduğumuz son günümüz,
Sanki artık yarın olmayacak.” demiştim de…
Sen hemencecik ellerinle ağzımı kapatıp, bana bakmıştın…
“Neler söylüyorsun sen eşek?” deyip, saatlerce ağlamıştın…
Yanaklarına düşen gözyaşlarını ellerimle silip,
Çenenden tutarak eğilen başını bana doğru kaldırmıştım…
Ve gözlerine bakarak bizi kimse ayıramaz demiştim…
Ağlamsaklı gülmeye başlamış;
“Seni kocaman seviyorum koca eşek” demiştin…
Birbirimize sarılmış ve saatlerce öylece kalakalmıştık…

Ne bilirdim ki, ertesi gün gerçekten olmayacakmışız?
Ne bilirdim ki, o hiç unutamadığım kazaya uğrayacakmışız?
Ve ne bilirdim ki, böyle bir sonla ayrılacakmışız?

Her şeye, herkeslere gücüm yeter sanırdım…
Sen de bana o kadar güvenirdin ki;
“Bitanem varken kendimi çok güvende hissediyorum.” derdin…
O zaman daha da kasılırdım, “elbet” der ve gözlerine bakarak;
“Senin canın acırsa, benimki daha da acır Gülüm.” derdim…

O gün çok canım acıdı Gülüm…
O kadar acıdı ki; seneler geçmesine rağmen hala acıyor…
Ve sen o gün, her tarafın kan içinde,
Kollarımda yarı baygın, gözlerime bakarken,
Ellerinle ellerimi aramış ve bulmuştun…
Ve sonra bir şeyler mırıldanmıştın…
Konuşmaya gücün yetmiyordu da kulağımı ağzına yaslamıştım…
Üç kelime çıkabilmişti ağzından;
“N’olur bırakma ellerimi…”
Ve sonra, boynun geriye düşmüş, ellerin ellerimi bırakmıştı…
Sonrasını söylemeye dilim varmıyor…

Yetememişti o gün gücüm…
Birilerini dövmeye, korkutmaya benzemiyormuş Gülüm.
Hiç o gün ki kadar aciz kalmamış ve ağlamamıştım…
Senin bir gün, bir trafik kazasında;
Böylece beni bırakıp gidebileceğini hiç düşünememiştim…
Bir gün senin de ölebileceğini aklıma hiç getirmemiştim…

Nasıl getirebilirdim ki?
Çok gençtik daha, on sekizimizin içindeydik.
Ve bir sürü hayallerimiz vardı…
Öncelikle aynı şehirde bir üniversite kazanacaktık.
Bir ev tutup, beraber kalacaktık…
Ben komik tiyatrolar yazacak ve oynayacaktım…
Sense her oyunumu en ön koltukta izleyip, gülecektin…
Okul bitince ben askere gidecektim, sen mektup gönderecektin…
Ve ilk ayrılığımız da ben askerdeyken olacaktı…
Ama onu ayrılıktan saymayacaktık,
Vatan borcu diye gururlanacaktık…
Tezkeremi aldıktan sonra hemen beyaz eşya bakacaktık…
Önce nişan, haftasına da davullu zurnalı düğün yapacaktık…
Oğlumuz olursa İlbey, kızımız olursa Gülşah’ın Gül’ünü koyacaktık…
Oğlumuz bana, kızımız sana benzeyecekti…
Biraz birikim yapıp, biraz da borç bulup müstakil bir ev alacaktık…
Çocuklarımızı kiralarda dolaştırmayacaktık…
Pazara beraber gidecek, domatesleri tek tek seçecektik…
Yemeği sen, salatayı ben yapacaktım…
Bulaşığa ben karışmayacaktım, sen yıkarken ben sana bakacaktım…
Bazı akşamlar Yeşilırmak boyunca,
Bazı akşamlarsa içeri şehirde dolaşacaktık…
Amasya’mız gibi şirin bir aile olacaktık…
İlerde elimiz bollaşınca, siyah Mercedes alacaktık…
Ve beraber geçirdiğimiz her gün bir birimize daha da aşık olacaktık…
Ve de bir yastıkta kocayacaktık…

Bazen “Bu şiirleri kime yazıyorsun?” diye soranlar oluyor.
Bazen de “Hani nerede sevgilin?” diyenler çıkıyor.
Sadece susabiliyorum o zamanlar…
Başımı önüme eğip, öksüz çocuklar gibi kalakalıyorum.
Senin için öldü diyemiyorum, dilim varmıyor…
Gücüm yetmiyor o an çok güçsüz hissediyorum kendimi…
Gözlerim hemencecik doluyor, konuşamıyorum sesim titriyor…
Ve saatlerce dalıp gidiyorum…
Öylece kalakalıyorum…

Erkan Gerenlik
02.10.2010
00:14

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

…. demeye dilim varmıyor! Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz …. demeye dilim varmıyor! şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
…. Demeye Dilim Varmıyor! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
admorhn
admorhn, @admorhn
2.11.2010 02:41:27
5 puan verdi
Baya büyük bir günahmış!!...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL