yıkadılar
kundağa sardılar
kundağı ak bir ketendi
usulca yatırıp beşiğine
oturup kapı eşiğine
ninniler söylediler

kulağına ezan okundu
çocuğa ismi kondu
emekledi
yürüdü çocuk
yürüyüp de
büyüdü çocuk ...


ve
zaman dolmuştu
akşam olmuştu
öldüğünde ihtiyar

yıkadılar
kefene sardılar
kefeni ak bir ketendi
içinde can yok
ölü bir bedendi

minareden okundu selâsı
öldüğü herkese duyuruldu
eyvaah !
vah vah diye diye
götürüp mezarına kondu

ağladı sevenleri
herkes ağladı
en çok da Anası
arkadan okundu duası
dağıtıldı ölüm helvası

çok kısaydı ömür
sabahla akşam arası
hayatan tek kazancı
bir kefen parası

gelişi
bir lokma ekmek
gidişi
bir yudum suydu
doğmuş ve Ölmüş
işte hepsi buydu

ömür bu kadardı
kaşla göz arası
yaşamın sonudur ölüm
doğa yasası




Muzaffer Yıldırım
1988-Belçika