6
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1585
Okunma

( l )
buğusu dar bir gölge gibi geliyorum sana koşarak değil uçarak! ayak seslerimi tanırsın
evet ama hatırla, ki ben ölüyüm! en son uçarı bir sızının sol yamacında ölmüştüm... Sen iyisi mi
yıldönümü takvimlerinde an beni ! helvanın şekerine karıştırdığın sevdalı cüssemi ,kahırla harmanla.
ve bana yazılmış kaderin,silgisi gibi bak aynaya, bir mağfiret dilencisi gibi!
korkma sakın! kötülük gelmez asla ondan!
sadece;
severken,yağı ,şekeri tutturamamış bir bütünlüktür sana bakan!
ben ocağı sönmüş bir tencereyim artık!
üfeleme ,kaşıma yaralarımı bir daha
yanacağım kadar yanmışım
ne çok öpmüşsün bak!
ki;dudaklarımda meşale izleri!
çağırma beni
artık uzakların rahmindeyim
hatırla
sana bir yediveren takdim etmiştim tavan arasında
bir hidayetin en uzak noktası
onuncu köy burası!
çağırma beni
gelemem!
anla!
( ll )
senin suçun ancak
gömdüğü mayının yerini unutan bir istihkâmcı kadar!
hem kim bilebilir ki;bir volkanın ateş saatini
Kim bilebilir bir aşkın kurulduğu güzergahın ritmini
Kalpten dediler kandırdılar herkesi
_ah aşk,sen nelere kadirsin_
taşeron önlüklüler yıkarken gasile döktüm tüm kinimi
bir müddet ücretsiz kaldırım işgal ettim
en çok ,üç beş de günlük gazeteyi leş!
boyu boyuma uygun, bir siluet gördüm dedim sorgularımda
vermedim adını korkma!
sonra acemi doktorlara teslim ettiler beni,ve derimdeki tırnak izlerini.
korktum.
anlayacaklar,
bilecekler içime işleyen derin yırtmaçlı Asude travmadan seni!
Ama bilemediler çok şükür
ve mecburi bir;
t a n ı / y a m a d ı l a r...
k a l p k r i z i ...
her canlının bir kere tadacağı ayindir
termini Rab’dan muamma toprağa dönüşüm
bana bakma sen ,
ben aşktan torpilliyim ki; birden çok ölmüşüm!
__öyle ya seni hep fazla görmüşümdür_
boşver kurcalama daha fazla
Sen hilesiz döşenmiş mayın arama seanslarına geri dön!
bana bir şey olmaz, nasılsa ben bir ölüyüm!
boz bir tundra öpücüğü kondur sadece
çok ölen o kızıl kıyamet artezyen yanıma
gözlerimden sen döküldükçe, irin niyetine
bir kıyamet karşı koyar inadına yer çekimine
deli miyim ne?
ufak tefek nüansları yatır biraz yanına ,işte özledikçe
sor mesela;
erkeklerin ağlamadığı bir dünyada sevmek senin neyine
ölürdün elbet,aşkın acı sosu kulaklarını deldikçe
bana,iki dua arasına teyelli
gecikmiş sancılı ,şakülsüz nebulalar kondurma
unutma
duymam...
def/oluyum ben
ölüyüm!
( lll )
gazozuna sevda ağaçları çiçeklendi buralarda,mevsim ters ,yapraklar hiç dökülmüyor
arsız ağrılar da yok. Kan kızlı şerbetler su diye gidiyor!
iki gidiş gelişli otoban burada tüm yollar
gözler kurşuni ,tüm tabelalar siyah
tali demlenme tesisleri hep geride kalmış oluyor!
ondan her gelen aşka yanık ,bulaşık geliyor!
gri cevazlar kuşattıkça aklını, en baharından
sevdiğimiz parkların, loş banklarında otur
dünleri bozdur yine en yüksek kurdan!
her gece aç pencereleri, aşkın küfül yamaçlarına
hiç sorgulamadan ,tüm rüzgârları al içeri, doldur koynuna
belli mi olur?
belki birinin içinde olurum
ya da rüyâlarına dalan mütecaviz bir ruh!
uykulara kepenk kapamış , misyoner bir vakitte mesela
sen bir vaaz olursun işte, ben eli silahlı bir haydut!
uyanırsın belki, dik acele bir vakit
pür telaş ,kan ter
en efsunlu lacilerini takınmış
ya da en dekolte giysilerini giyinmiş gözlerin mesela
bakarım işte fakir doyurur gibi, uzun,uzun
okurum...okurum...
hem,belli mi olur!
bakarsın kabul olur dualarım,sevaba girerim
bir çift mavi hatimim olur!
/...acaba bir ölüye bile bu kadar hayal çok mu olur?
hadi, sen yine gözlerini en yakışanlarınla doldur!../
ToprağınSesi
.
5.0
100% (4)