1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1290
Okunma
-1
/ ....
İvme inmiş hayatlar üzerine..
Daha dün ağlayan bir bebektin ya şimdi
Satın almış gibisin dünyayı
Üstelik beş paran yokken cebinde
Ve eteklerinden dökülürken tel tel zaman
Sanki sen değilsin birkaç damla sudan türeyen
Üstüne düşen milyonlarca damla yağmur varken
Batarken güneş tamda gölgenin tepesinde
Hevesinde boğulduğun günahlarını çağır
Aç perdesini ruhunun ağır,ağır
Üstünden elbisesi çıkarılmış bir kadın kadar utangaç
Ve çekingen bakışları vardır yaşamın
Bitmeyen bir şey söyle dediğimde
Söyleyecek neyin varsa durma söyle
Bakma desemde bakacaksın biliyorum aynalara
Otur desemde dizimin dibinde vuracaksın kendini yollara
Kader dedikleri bu olsa gerek,bir girift bilmece
Koşmak etrafından çemberin hem gündüz hem gece
İllede geleceksen peşimden tutun efkarımın hırkasına
İki göz kapağının arasındaki pencere,iki kaşımın arası yalnızlık
Cenaze namazına gidemediğm tüm duyguların ruhuna
Ve hatıra fotoğrafı çektiremediğim bir kaç mutluluk adına
Doğum gününü bilen her adam gibi ölüm gününden habersiz
ağlayışlarımın sebebi var gülüşlerimse sebepsiz
-2
..../Dalında sararan yaprak üzerine
Üstüne çise düşmüş güller kadar üzgün
Ve kırılgan bir yanı vardır toprağın
Küsmeye dursun birkere
Çatlar her yerinden çamurlar fışkırır
Üstüne bastıkça yüzlerce ayak
Tarttıkça dünyayı bir avuç toprak
Düşünmeyen dimağlara akıl saçılır
rüzgarın peşinden giden kuşlar kadar özgür
Hüviyetini kaybetmiş güneşler gibi çaresiz
Oltaya takılmış bir balığın gözlerinde gördüm
Korku dolu bakışları ve ekvatoru iklimsiz
Yapraklar gördüm dökülmüş
sararmış ve solmuş
Kaybolmuş bir çocuk gibi dolandımda durdum
Yaşarken elleri ve ayakları uyuşmuş
Yüzü buruşmuş ihtiyar bir kadındı dünya
Rivayetini önceden duyduğum rüyaların gözükmesi gibi
Asasına dokunamadığım bir azizeydi annem
apaktı sütü ve teni bembeyaz
Bilmezdim ben ölülerin dilini
sonradan öğrendiğim her şey gibi
Öğrendim ölümüde sevmeyi
5.0
100% (1)