3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2720
Okunma

Kapılar tutulmuş neylersin
Neylersin içerde kalmışız
yollar kesilmiş, şehirler yenilmiş
açlıktır başlamış, elde silah kalmamış
karanlık da bastırmış
Sevişmezsinde neylersin!..
Paul Elvard
I
Anlar
anılar
yollar vardır
koşarsın hiçliğin boşluğunda
azalan bir zamandır
ve aşktır
hoyrattır
yaradır
hicazdır
hüzzamdır
hayatının en berrak yanıdır
bir dilek tutarsın, kendi karanlığında saklarsın, yanılırsın/
yenik bir imge gelir yapışır savrulan ömrüne,
yazarsın, yaşayamazsın
yaşarsın, anlayamazsın!..
sen böyle yaraya kabuk, zamansız düşmelere tutunmak olsan da
ne insana, ne hayata yaranamazsın
cam kırığı gibi avuçlarsın yaşamayı, bırak acısın, kanasın
yazarsın şiir, ölürsün toprak kanar/durduramazsın!..
II
sen hayatta mağlupsun
sen yalnız
kalbin ölü aşklar mezarlığı
hangi acıya akar ömrün
yamalı umutlarda
kaç deniz boğulur içinde
sen sevince, ensesinden vurulmuş bir maktül olurdun
’acı yok olmaz’ yalnızca yer değiştirirdi
buralarda sevmek ölüme yazgılıdır
kulaç attığın her aşk, ağır bir suç sayılır
zulandaki özlemlerinle, sürgün edilirdin yurdundan
III
/artık ’aşk dediğiniz nedir ki’
yataklara bulaşmış sperm lekeleri!../
IV
hayallerin bile haklı cesaretlerini unutmuşlardı
bütün çıkmaz sokaklar içinden geçer
bütün anlamları, tersyüz ederek
her gidene bir elveda
kalana acımsı bir sızıydın
ve kanayan bir anıydın
hiç bir hakemin vermediği haklı bir penaltıydın...
sen içe-kapanış hüçresinde
hep yoksulluğa yakın tanıyarak yurdunu sessizce
ve yaşamın menzilinde-yaşlandırarak-yaşamı
bütün kalabalıklarda yalnızlaşarak
senden söz ederdi, ihanetin kirinden arınmamış politikacılar
daha birileri bir yerlerde aşktan ve yaralardan söz ederdi...
V
biraz hüzün depolayıp yeni dizeler yaz, imlası bozuk hayata
ve yürü intihar kokan bir gece de düşünme;
bu bıçak hangi kalbe saplanacak!..
bu yüzden, sırf bu yüzden
çekip gitmeli buralardan gardaş
ama ’ne demiş uçurumda açan çiçek, yurdumsun ey uçurum’
şiirlerin yasak diliyle anlatmalı en azgın yaraları
yasaklar taşımalı linç girişimi sevdalara
pazarlığa oturan orospuları anlatmalı
biraz da, aşkı anonimleştiren ihanet ihraççılarını
yoksa sustukça sesimizde çığlıklar boğulacak
kanun hükmünde sesimiz kanayacak!
VI
herkes kendi çarmıhını sırtında taşıyabilmeli
ve uçabilmeliydi, her kuş kendi kanatlarıyla
VII
madem zulmün kıskacında
paranın sultasında
yenikti insan
ve şairler yenikti
yasalar
hükümet
parlamento yenikti!
ne ağlayabilirdin, ne de özgürleşebilirdin
/ne kendine yaranabildin şu örseleyen hayatta, ne de aşka
kimin bir parça yalnızlığı varsa ’bırakıp gitmiş avuçlarına’/
VIII
sınırlarını zorladığın sancılı sevişmelerde
intiharlar çarpar beyninin ıssızlığına
sefil bir hayatın, baş aktörü olursun
melodramlarını kusarsın, öyle solgun yalnızlıklara
neredesin
neredesin?..
şimdi hangi aşkta mahsur kaldın
hangi depremin enkazında
hangi öykünün mağdurusun!..
(Birdal ERDOĞMUŞ/2004/İSTANBUL)