15
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
3634
Okunma

Vahit; Yakışıklılığı ile dönemin ünlü artisti Rudolf Valentina ’ya benzediği için Valentino Vahit diye çağrılan bir subaydır. Babası, Eminönü zabıta komiseri Emin Bey’dir.
Belkıs; Anadolu yakasında güzelliği dillere destan bir kızdır. Amerikan Koleji’nde öğrenciyken harbiye öğrencisi Vahit’le tanışır. Babası, Kaymakam Sefer Bey’dir..
Belkıs’ın annesi maddiyat gerekçesi ile Belkıs’ı Vahit’e vermez.
İki genç 2 Temmuz 1931günü;
Vahit’in beylik tabancasından çıkan iki kurşunla adı sonradan SEVDA TEPESI olan (Eski adı ÖMÜR TEPESİ) Kandilli’nin üstünde ki resimde görülen bu tepede sevda adına can verirler.
Mezarları tepe yakınındaki Kandilli mezarlığındadır. Ruhları şad olsun.
Bu akşam Kandilli’nin
Tepesinde sarhoş olacağım.
Pardösemin cebinde brandy, yakası kalkık,
Fötrümün kenarı arımdan yüzüme perde…
Varlık, yokluk adına yatıyor,
Belkıs’la Valentino Vahit
Bu kara yerde…
Bir elimde sigara,
Diğeri cepte.
Merak etmeyin cep sağlam.
Ben, Vahit gibi kıyamam
Canana
Cana…
Anam ağlar,
Canım da çok tatlıdır.
Sevdiğim kız ağlar,
Kendisi Tokat’lıdır.
Tepeden
Kandilli’ye, Hisar’a
Sonra bütün Boğaz’a,
Basacağım narayı avaz avaza…
Ayağa kalk İstanbuuul!
Servetine el koydum.
Belkıs’ı Vahit’e
Dünya malına tamahen
Vermediler..
Duy! Sevdaya saygısızlığını insanlığın.
Bu gece İstanbul’un yarısı bana,
Gerisi Vahit’e emanet.
Yarın herkesin malını teslim ederim.
Yeter, Belkıs’ın anasına
Bir gecelik servet…
Onlar,
Bu tepeye geldiler.
Bu ağacının dibinde
El ele,
Yüreklerinde birer kurşun
Sevdalarını bu tepeye gömdüler.
Vuslatsız öldüler.
İşte burası
Sevda Tepesi.