4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1214
Okunma

Sütliman hislerimizin Gökçeada sefasında,
Engine yelken açarak felekten bir gece çaldık;
Sahilden uzak suların ebru düşler aynasında,
Açık denizin doyumsuz esinlerinden kam aldık.
Yıldızlar dibe vurdukça yakamozlar filizlendi;
Yengeç burcunun ecesi halay başı dolunay da,
Bulutların deniz altı yansılarına gizlendi;
Bu görkemli manzarayı balıkgözü seyre daldık.
Ufuklarda buğulanan mor gecenin tan soluğu
Maziden fısıltılarla çağrışımlara eklendi;
Beş kişilik teknemize tarihin sessiz konuğu
Çaka Bey’in alp ruhuyla ıssızda baş başa kaldık.
Işık, gölge oyununa kilitlenen bakışlarım,
Yer yer içime dönerek irdeledi yoğunluğu;
O keşşaf ürperişlerden genleşti de yürek zarım,
Bir ahtapot yahnisine Paris eda kaşık çaldık.
Yemek arası, sonrası sohbetimiz koyulaştı;
Gördüm, yaren öncelikler farklı telden ve de yarım;
Öyleyken insanlık gani, anlam ırmakları taştı;
Can cana gözgü olunca sözü deryalara saldık…
Asuman uykuya vardı Ege’nin Temmuz terinde;
Issızda beş özgün damla birce dilek buharlaştı…
Aradığım içtenliği buldum dost çehrelerinde;
O rüya geziden sonra, ben azaldım, biz çoğaldık…
5.0
100% (1)