14
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1530
Okunma

Meğer;
Kozasından doğacakmış aşk
Sancıya kanat çırpışları bundanmış
Gül kurusu yağmurdur
Yüzümün gerisinde bıraktığım İstanbul
Hadi
-"Niye ağlıyorsun” de!
Ayrılıktan daha geçerli hangi sebeptir
Elimde açık bilet
Kararsız bir güvercin şaşkınlığında
Hangi uçağın yelesine asılacağım bilmiyorum
Hangi trenin siyah dumanında öksürüp
Ya da hangi geminin çarkına dolanacağım
Otobüsleri saymıyorum
Onlar kavuşmalara mahsuben
Bu şehrin her yeri gözlerin, denizi dudakların
Köprüleri soluksuz koştuğum kolların
Aynı şarkıdır martıların dilinde
Islık makamı ayrılığın
Dur deme bana
Ki demeyeceğini de bilirim
Ya geçmişi vuracağım ya kendimi yollara
Mardin, Johannesburg, belki Tahran
Hangi sokağın omzunda yatışacak sensizliğim
Ben nereye iltica edersem edeyim
Gururumun muhtırasında can çekişeceğim
Hadi
-"Neden ağlıyorsun” de!
Son bir kez daha sor
Gül(üşün)ü teninden öptüğüm lekeli bir anı şimdi
Adına eş tuttuğum istanbul...
_asmin_