Bir zeytinlik vardı,
Denize yakın.
Ortada bir zeytin ağacı,
Kalın mı kalın..
Her sonbahar yapraklarını
yeşile boyar,
Sonra da yem
yeşil zeytinler sunardı.
O sene bir tuhaftı yaşlı ağacın dalları.
Griye çalıyordu ince narin yaprakları.
Bir tek zeytin bile vermeden geçti koca kış.
Ahali ş
aşkın bir sükut içinde beklerden
Bir
gece meydana geldi akla ziyan tuhaf bir iş
Bir bebeğin ağlaması deldi
gecenin sessiziliğini
Yaşlı ebe gördü ağacın nerde meyve verdiğini.
Bilge Nine ağır ağır inerken
Kucağında bir
bebekle karşıdaki tepeden.
Bakın dedi, bakın işte anlayın
Zeytinler nerdeymiş bana söyleyin.
Yaşlı ağac bu yıl dallarla değil,
Bu güzel
bebekle sundu zeytinlerini
Aylar döndü yıllar geçti bu olayın üstünden
Zeytin gözlü bu güzel kız boy pos attı, serpildi.
O gözlerde ne ağaçlar devrildi.