3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1576
Okunma
Emperyal Kahvesi’nde çantamı unuttum
içinde birkaç şiirim
çakım
çakmağım
camel sigaram
deniz kokum vardı
Emperyal Kahvesi yokluğuma tanık
aslında
Emperyal Kahvesi yoktu
ben de yoktum
Bahçesinde oturdum
fıskıyeli havuzunu seyrettim
garson gazeteleri getirdi suya boca ettim
sahibi geldi
bu gazeteler neden burda dedi,
Emperyal Kahvesi’nde ben yoktum
sahibide yoktu zaten
Gözüme güneş gözlüğüm battı
mahallenin kedisi paçama bastı
Emperyal Kahvesi soğuktu
ertesi gün ben gazlı sobamı getirdim
Emperyal Kahvesi yoktu
aslında
ben de yoktum
Emperyal Kahvesi
ayakta uyuyanların mekanı
orda yanlızlar barınamaz
garsonları papyon takar
seni blue jean’le içeri almaz
o gün üstümde
takım elbise gibi blue jeanım yoktu
ve yumurta topuk ayakkabılarım
karnımda toktu
çay içmeye gittim
ne anladın dedi kapıdaki dilenci
bana da anlat
Emperyal Kahvesi yoktu
ne de kapıda dilenci
Emperyal Kahvesi
ayrlanların
kadeh sesi
yüzüm alıştı karanlığa
beni alıp İstasyon’a götürdü
Gebze Garı’nda öylesine baktım
boyumdan büyük ağaçlara
sinemaya gittim
o gün
hayatımdan bıktım
Emperyal Kahvesi diye
bir yer yoktuama ben eminim
kuzeye bakan
kapısından
dilenciye
50 kuruş vererek
ağzımda sönmüş
cıgaram
çıktım
bir daha
gitmedim
zaten
Emperyal Kahvesi yoktu
ben de yoktum.
CENGİZ ZORLUOĞLU
5.0
100% (3)