Ne ormanı vardı, ne de denizi
Yağmur yağınca sel alırdı her yeri
Bin yıllık tarihi vardı, san-ı serefi
Canımda candı taşı toprağı
İçimde dinmeyen hasret sebebi...

Ne çe aşklara tarih oldu,
Sevdalara yanık koktu
çok Yaşamlar mekan tuttu
göNlümün vazgeçilmezi
İçimde dinmeyen hasret sebebi...


Kerpiçtendi eski evleri
Bildiğimde 150 haneydi
aklımda koca bir şehirdi
akan çay ikiye bölerdi...
İçimde dinmeyen hasret sebebi...


Fotograflara baktıkça
Hafızamda canlanan eski bir anı
Tarih yazar her bir yanı
yıkılmış hanemiz, kurumuş vişne dalı
İçimde dinmeyen hasret sebebi...


Ölünce kavuşacağım...
Mezarlık değişmiş,
Yapmışlar her yanı.
eskiler tarih sayfalarında
İçimde dinmeyen hasret sebebi...


Ne yem verdiğimiz karakız ineği
Ne de beslediğimiz sarı oğlan köpeği
Kont adını verdiğimiz beyaz kedi
Hiç birisi kalmamıs gerisin geri
İçimde dinmeyen hasret sebebi...


Sana ulaşamadığım yollar çileli
Kİm bilir şu fakir bedeni
Hasret böyle imiş , gel gör beni
geziyorum gurbet elde şimdileri
İçimde dinmeyen hasret sebebi...