1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1484
Okunma
o soğuk fırtınalı günde
bana yaptığın ev ıssılığını
unutmam
camii bitişiğindeki mütevazi
çay ocağını
o gece
oraya damlayanları
güngörmüşleri
garipleri
zenginleri
yoksulları
gençleri
yaşlıları
içtiğimiz çayları
unutmam
mümkün değil
senin mekanda
sabahlayışımızı
uzun saçlarını
sakalını
nasıl
unuturum
bilge tavırlarını
bu gece burda
Göztepe
Merdivenköy’de
yine bir arkadaşın
evinde
o günleri andım
senin insanlığın
"insan"a bakışın
"hoşça bak zatına
ki zübdei alemsin sen"
sözün
özün
yüzün
nasıl aklımdan çıkar
kardaşım
iyiki sana raslamışım
Sen ve Kasacı Fahri
iki dostumsunuz
yolumsunuz
gittiğim
elimsiniz
tuttuğum
bu dünyada bir dikili ağacın
yok
bundan gocunacak
biri
değilsin zaten
işte tüm varlığın
şu odan
şu yüreğin koskoca İstanbul’da
Sirkeci’de
kışın sıcak
yazın serin otağında
sana güzel günler vadeden olmadı
sen zaten güzelin içindeydin
güzel zaten göreceli kavramdı
Sen farklı biçimdeydin
Bayram’da
yanına gelmeyi
çok istiyorum
bayram şekerini
kahveni
hazır tut ha
benim için
seninle tekrar gezelim Eyüb semtini
Çınaraltın’da çay içelim
eski günlerdeki gibi
Gülhane’de gezelim
Sultanahmet’te turistlerle konuşalım
Sarayburnu’nda deniz seyredelim
Galata Köprüsü’nde
resim çektirelim
Bozdoğan Kemeri’nden bakalım
dünyaya
Kocamustafapaşa’ya çıkalım
doğduğun semte
kabrine gidelim rahmetli Baba’nın
dua okuyalım
bir gezelim Seninle
geçmişi unutalım
geleceğe bakalım
Hasan
ahretlik kardeşim
yenilmeyelim
üç kuruşluk dünyaya
sen öyle
derdin ya
derdin ne kadar büyük
olursa olsun
Faruk tabak