kaldır hüzünlü başını
ağlamak kadar güzel gözlerinle bak bana
ekmeğinin katığı olsun nefesim
başına vurduğun soğan gibi aziz
gözlerin yaşarsa da vazgeçme benden ..
kanadığın yerden gel ...aç kapıları
kanatlı bir karınca gibi
ihtişamla dur kum tepelerinde
sessizliğe susma ,haykır gidişine hüzünlerin
hesap sor...kanadığın yerden sor bana
saramazsam eğer... saramazsam acılarını
uçur beni..içi boş bir balon gibi

savur fırtınalı denizlere ...
alçak çeperlere değil ,çukur mezarlara göm
saramazsam ipekten bir kozaya nefesini
vur beni..
tek atımlık bir kurşuna ver
sabıkalı yüreğimi
ahhh ...demli çayım ...efkarım benim
şiir diye yudumlarım fincanımda adını
kalemi dayayınca kağıdın şakağına
sesinden başka ses mi duyulur ...
hani bir kez gel desen,el etsen
ruhum kefensiz sana gelir

niyedir bilmem cümle tebessümlerin
ardından sen çıkıyorsun
deli kız ...
asi mavim...
kanı deli bir geda
içi alev bir sahra
ve ihtiyarım
ömür denen aynada...
yandan çarklı bir gülüşsün dudağımda
bir fincan kahve değil hatırın ..bilesin
bilesin ki zerrelerim kadar büyük
secdelerim kadar mütevazi
kanım kadar kırmızıdır rengin damarlarımda
yakamoz tenli gecem..
giyindir üşümüşlüğümü
susuzluğumu suya kandır...
söndür lambalarımı
uyuyalım uykusuz şehirlere inat
aşka kanat...
vuslata murad olsun soluğun ..
deli kız ..asi mavim ...
savur beni gülüşlerine ...
ve unut adımı ,göz pınarlarında...

demli çayım ...efkarım benim ...