Gönül şehri yârin işgal edilmiş
Yol arar, yol vermez surlar içinde.
Gözü yaş, şakıyan dil lâl edilmiş
Biçâre, umutla turlar içinde.

Düşman, her sardığı, dostu sanarak
Medet bekler yârden, yâri anarak
Yitirecek nesi varsa, yanarak
Tutuşmuş da yanar korlar içinde.

Râzıyken uğruna varın vermeye
Kararlıyken yâre er geç ermeye
Aht etmişken sevdâ gülü dermeye
Çırpınıyor şimdi hârlar içinde.

İbret yaşadığı, ibret alana
Pişman, meyil verdiğinden yalana
Nesi var, nesi yok gider talana
Yok olmaya râzı, varlar içinde

Anlayamamış hiç olan biteni
Görememiş boşa yanan, tüteni
Elin sanmış içindeki öteni
Zarara sarılmış kârlar içinde.

Nefsin menzilinden az az ıramış
Özünü hiç umutlarla taramış
Son an tutunacak bir el aramış
Bulamamış yazık darlar içinde.

Maksudunu er geç bulmak istemiş
Bilinmezi birden bilmek istemiş
Sır ney? Sırra vâkıf olmak istemiş
Sır olmuş sırlarla, sırlar içinde