Ben; yazılan tabletlerde eski bir tanrı ea
Irmak ağzına yolladım günahlarını temizlesinler diye günahkârları
Kendi ölümünü aramaya başlayan ölümsüzler
Seyrettim kederli görüntüleriyle kaçışlarını
Kim’inde cennet bahçesinin girift yolculuğunu
Kim’inde kendini arayan bilinmez bir karmaşayı gördüm
Dicle nin kıyısında âdemoğlu mecnun a büründüm
Kör sevda tenini tanıdım
Yakıyorken yüreğimi isimsiz bilmediğim hoyrat haykırışı
Nice destanlar yazılmış kitaplarda savaşçı oldum
Gürz üm bütün kaleleri yıktı
Destanlar yazıldı üstüme pers toprağında
Ve yollara düşen kavimlere yoldaş oldum
Toprağını arayan mekânsız keklik oldum dağların ucunda
Kafesler içinde özgür değildi iç çeken nefesim
Şarkılar söylerdim âşıklar diyarında
Kın’ından çıkmış kılıcıyla İbrahim’i gördüm
Ve tanrıya yakarışını kurban edilsin diye İsmail’i
Mıh gibi acı çektim her gözyaşına insanoğlunun
Dur tanrı ea sen yaratmadın bunu
Bunca acı bir tarih sayfasında seninde ismin olacak
Gönderdiğin günahkârları
Ve merhamet denizinde kaybettiğin vicdanı
Yazacak bir bir kaleminde bir şair
Ve oluk oluk kan dolacak toprak
Yağdırdığın yağmur temizleyemeyecek bunca acı yı
Ve kefaretlerini ödeyip
Tek tek yalnız bırakacaklar seni…

ENGİN KAYGISIZ





yüreğinize sağlık güzel şiirinizi kutlarım