3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
696
Okunma
Ruhu sefil insanlardık
Zenginlik üstümüzden düştü.
Bir yamalı hırka,
Sarı- kızıl kuru yapraklı,
ruhu sıcak bir sonbahar sabahında,
bir bardak sıcak çaydı
bizi mutlu edecek tek şey
Onu da bulamadık
Ruhumuz artık aksak,ortada kaldık.
Oysa papatyalar kadar beyazdı umutlarımız
Azıcık aş yeterdi kaygısız olması için başımızın
Olmazsa olmaz, odamızda
duvarda asılı Kuran’ımız
yeşil olması makbul
altın sırma işli kadife kılıfının
Güneş gibi aydınlatırdı
Kışın bazen ısınan fakir odamızı
Biraz buğulu yer yer ıslak penceremizde
bir kuru bilge ağacın dalları
kimseye gösteremediğimiz
utancımıza,korkumuza,gözyaşımıza
her anımıza tanık aileden biri...
Hayat gibi çok renkliydi ya
Divan örtüleri en çiçeklisinden
Nereden arttığı unutulmuş kumaşlardan
soğuk duvarlara düşman samimi yastıklar
Şimdi hayatımız kadar renksiz mobilyalar
birbiriyle de uyumlu yastıklar
hem öyle artık kumaşlardan da değil hani.
Ne bilirdik,kimse de anlatmamıştı
O artık kumaşlarmış mutsuzluğun şifası
Biz iyi edelim derken
hasta etmişiz nefs peşinde
koşan arsız ruhumuzu.
5.0
100% (2)