6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1574
Okunma

Yakamozdan renk almış, sıyahı çalan gözle.
Ten ki buğday misali, umuda bakan yüzle.
Saman yolu altında, Semaya dalan gözle.
Bir potada cem olup, narıyla yakmalısın.
Hayal dünyası değil, özüyle bütün hasda,
Gurup vakti bir ömrü, bırakır sanma yasta,
İrfanla hikmet kalır, balçıktan olan nasda,
Kıblegâh olan aşkın, ruhuyla bakmalısın.
Şu zaman denen nehir, bizlere vermiş şekil,
Fıtratın toprağında, tohum misali ekil,
Ben denilen benlikten, sıyrılıp doğrul dikil,
Hiçlikten doğan ışık, rüyadan kalkmalısın.
Kandilin fitilinde, damarlar kalmış kansız,
Beyinler parçalanmış, kafatasında cansız,
Yolculuğun mebdei, kadransız ve de hansız,
Bulutsuz gelen seda, fikrini çakmalısın.
Çerçevesi örgüden, resmine bakıp durup,
Kıvrım kıvrım gerçeği, tutup aynaya sorup,
Ateş, toprak, su , hava, yokluk mu, sis mi yorup,
Bedensiz kefenlere, düğmeler takmalısın.
Lisanlar dilde değil, varlıktan gelen niğmet,
Zıt kutupta bir çekim, üstümüzdeki zimmet,
Nuruna erişilmez, olmazsa yardan himmet,
Sarmalın çizgisiyle, rahmete akmalısın.
Şahin Hanelçi
25.08.2010
Brighton&hove UK.
5.0
100% (4)