8
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1282
Okunma

kalenin taa tepesindeydi evimiz
bahçesinde dut ağacı vardı
sofra bezleini açardık
tutardık uçlarından
sulu sulu dutları çırpardık
ne güzeldi
ne tatlıydı o dutlar...
demi hacce!
elimize geçen çivilerle
bahçemizin en güzel oyunlarından
çivi saplama oyunu oynardık
yumuşaksa toprak saplanırdı çivi
değilse
çivi devrilirdi yere
sıra diğerine geçerdi...
çinçan oynunuda severdik
iboşuda alıp aramıza
gerdirirdik ipi
ayaklarımızla
ipler arasında atlardık...
annemler gittiğinde
döndü ablalara
turgut amcalara misafirliğe
takke dikmeyi biçmeyi bırakıp
işten kaytarırdık
gecekondu evimizin
küçük bahçesinde
hemen oyuna koşardık...
üçümüz kardeş kardeş
ne güzel oynardık
demi hacce...
küçük bir kümesimiz
tavuklarımız
bir asma
birde armut ağacı vardı
çeşmemizde buz gibi sular akardı...
sular kesildiğinde
bidonlarımızı
bidon kuyruğuna bırakır
cümbür cemaat komşularla
sular taşırdık evlerimize...
kömür gelirdi
odun gelirdi
araba çıkamazdı taa kalenin tepesine
kan ter içerisinde
odun kömür taşırdık
sırtımızda
nefes nefese...
merdiveninde oturur elişi yapardık
biraz büyüdüğümüzde...
delikanlılar gelirdi kaleye
kimisi kuş peşinde koşardı
birisi akşama kadar
bizlere ıslık çalardı...
kaleye gelen turistler bize bakar
el sallarlardı
hatta resmimizi çekerlerdi
o resimler elimize geçse
ne hoş olurdu şimdi
demi kı...
demi hacce!
küçükken çok kavga edermiydik bilmiyorum
ama sen tırnaklarınla yırtmak için yüzüme saldırırdın
ellerimi yolardın hatırlyorum
çimdiklerdik birbirimizi...
geceleri aynı odada
aynı yatakta yatardık
benim ayaklarım üşürdü
sen hep sıcaktın
ben ısınmak isteyince ayaklarımı iterdin
ayaklarını kaçırırdın benden
kızardın...
kış mevsimlerinde bronşitin azardı
öksürürdün sabahlara kadar
üzülürdüm...birazda kızardım
uyutmuyorsun diye...
şimdi sende çocuklarına kızıyorsun öksürünce
demi hacce...
evimizde pire ve tahtakurusu olurdu
beni pire uyutmazdı
seni tahta kurusu yerdi...
bana tülü derlerdi
saçlarım o zamanlar çok kıvırcık ve gür
muhtemelende hep dağınıktı/ki
öyle severlerdi
sanada zayıf ve çelimsiz olduğundan
cıydık derlerdi...
ben hiç abla olamadım sana
demi hacce...
zaten hiç abla demedin
habba dedin yıllarca
ve hala öyle diyorsun...
sen çabuk büyüyüp serpildin
hep seni ablam sandılar...
sanırım
ben biraz tırsmıştım
birazda
duygusallığın arkasına saklanıp
pısmıştım...
sen biraz daha çetin ceviz çıkmış
bakışlarınla bile
azıcık
korkutmuştun beni...
ama...
ama hacce o zamanlarda bile
sen benim için hep küçük kardeştin
emin ol canım kardeşim
seni çok seviyorum
eskiden/de
cıydık kardeşimdin...
şimdi/de...
asude_vuslat
5.0
100% (3)