Dizleriniz ve dizelerinize ait "hikâye" konusu, bana yıllar öncesinin bir korkusuz kalemini hatırlattı... Ve bu hatırlamayla da, gözümün muslukları açılmış oldu...

O arkadaş ve yazar dost ki, yazılarından ve fikir adamlığından başka bir suçu olmaksızın sayısız kurşunlara hedef olmuştu... Can pazarında mücadele vermekle başbaşa kalmış olmasına karşın, silâh değil de, kalem isteyen ve sedye üzerinde bile yazmalarına devam eden bir varlık... Ve ardından da, "Yazarını Kurşunlatan Yazılar" adlı eserinin yayınlanması...

"KADER DENEN OYUN" başlıklı dizelerinizle, bana gerçek bir yaşamın öyküsünü hatırlatırken, bir diğer taraftan da, kendi gerçeğinizi aktarmış oldunuz. Geçmiş olsun dileklerimle birlikte teşekürler... Her ikisi birbirine iç içe girmiş olarak... Tıpkı kaderde yaşadıklarımız gibi... Değil mi hocam?

Evet Hocam... "Halâ da, kaderimizi yazan birileri var..." dediğiniz gibi...

Hani o Roma'yı yakan Neron'lar?
Hani nerde, dünyaya sığmadığını sanırken, iki metre bir mezara sığan İskenderler?...
Ve hani nerde o dünyaya mühür basarak "ben ve tebam burda" diyen Sultan Süleymanlar?....
...

Samimiyet, dürüstlük kokan dizeler... Zorlanmadan, zoraki katkılarda bulunmadan ve yürekten geldiği gibi kaleme dökülen ve gerçeklerimizi bize bir vesileyle de olsa, tekrardan yaşatan dizeler.

Geldiğimiz yere gidene kadar, mücadele içinde olduğumuz hayatımızın gerçekleri.

Kutluyor ve daha nice güzellikler ve sağlık içinde nice güzel eserler vermeleriniz dileklerimle, sevgi ve selâmlarımı iletiyorum...

M.C.S.




Mehmet Cemal SAYDAM tarafından 8/28/2010 1:54:31 AM zamanında düzenlenmiştir.