11
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1565
Okunma

Kurgulu bir serüven üstünde neşterler oynaşıyormuş
Ak güvercin uçuruyormuşuz sözde
Beyaz merdivenlerden...
Rahvan atlar üstünde aşk’a barışı taşıyormuşuz sandık
Sürebileceğimiz kadar sürdük güneşi öteye de
Yarenliğimizi sisli puslu iklimlerle yarışta bildik
Yanıldık
Beyhude yaslı gecelerin yastıklarına yaş bıraktık da
Boşu boşuna mı sevdayı yetim kıldık ıslak kirpiklerde
Sana herşey değerdi kadın
Pişman değilim hiç
Ne kadar filizlense de hüzünler yürek yerimden
Acı zamanlarımı bir tuhaf yanlızlık tadımda saklıyorum
Ben yine denizleri gözlerine akıtacağım
Ben yine kara gözlerinde serinleyeceğim elbette
Taşıracağım mutlaka dalga dalga seni kıyılarda
Buysa eğer masum diye söylenen aşk
Öpüşsün artık yokluğum yokluğunla
Kuytularda
Karanlık sokaklarında ağlaşırken körpe sevinçler
Derin bir sancının kıvrımlarından dik uçurumlara
İntihar kuşları gibi bodoslama iniyorum
Bu yaban yanımızmıydı hislerimizdeki gurur
Bilemiyorum
Kara gözlerinin nöbetinde uyuduğum kadın..
Gözlerimin önünden salınırsın hala
İçimde köz közsün başlangıçım da sonum da
Sazlardan dinmeyen ayrılık şarkıları devşiriyorum
Çaresiz notalardan yuvarlanacak
Derin acılarım
Yüzümü göğsüne gömmeden bir defa
Sıktıkça ilmiğini canını çıkardık işte,
Katran karalarına akıttık geceleri bilmeden
Hüznümüz kırılgan akıyor artık
Billur nehirlerden
Şimdi bir mum yakıyorum senin renginden
Ve sabrım firar ediyor bedenimden
Nihayet dudak çatlaklarına dokunuyorum
Melodiler ezberliyorum kirpiklerinin sesinden
Arta kalan aşk’ı beyaz bir tabakta biriktiriyorum
Son defa üfle yüzüme ne olur
Nefesin içimde ölmek istiyorum...
Faruk Civelek
5.0
100% (14)