neyzen-i rüzgarın nefesinde ney
ıssız tepelere üfler hüzün salkımlarını
bir korku romanı acun, aralanır sayfaları
vakit gün batımı


çöker alacakaranlık birazdan, gün ışığının boynuna
âmâ gözlerinde pırıltı yok
yankılanır kulaklarda, korkunun devasa adımları
yürekler alev topu
siyah mevsimlere uyanır baharın çipil gözleri
ölü canlar yeşerir balçık tarlalarında



çıldırmış olmalı gökyüzü !
şimşek gözlerinde yakar, altın sarısı başakları
küf tadında yaşam
şizofren öykülerin kucağında emzirilir aç bebekler



zembereği kırık düzenin , ne yapsan çark başa sarar
hani dev gölgesi vardı asırlık çınarların, sığınırdı yetim kuşlar



irin kokulu nehirlere akar başı boş zaman
ışığın kırılan puslu renklerinde ağlar günler
antik kalıntılar mezarlığında cesaret hükümlü
soğuk savaşların gölgesine düşer / yanık yüzler
sindirilmiş bir nesil uyanır afak-ı karanlık yarınlara



canı çekilmiş yıldızların gözünde fer yok
doğar geceye kamer, ağlayan nâlân
mor zambakların sinesinde kederli kelebekler
nazenin papatyaların dilinde ağıt



damla yaş yok , kükürt kokulu viran bağlar da
çöle eş topraklarda kuzgun-i bir açlık
kurtlar ziyafet sofrasında kan içer
salyalı çakallar arta kalanların peşinde



fokur fokur kaynar dünya , bir cadı kazanı
kan damlacıklarını damıtır imbiğinden kara yazgılı sayfalara
yazılır yok oluşun destanı



şimdi umut kör kuyuda / kırk akıllı ise derin uykuda
bir kuş çığlığı yırtar evrenin derinlerini
kapanır romanın ağdalı kirli sayfaları…




Şiirime güzel sesiyle ve muhteşem yorumuyla can katan Sevgili Arkadaşım BENSENO’ya ve güzel yüreğine sonsuz teşekkürler ederim..Her daim Sevgilerimle..Saygılar........




Ayşe Uçar
12 /08 /2010