4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
927
Okunma
biz bize
açılan gülden kapılarız
yine bize kapanır
al kandan nazende yapraklarımız
sürülmez merhem
kanarken
izsiz izlerde
nardan izli yaralarımız
göz göze
açarız gün aşırı kirpiklerimizi
ah nasıl yolcularız günü yakanı
ve bağırda batanı
düşeriz gece yangınlarına da
bir başka ateşle birleşir sancıyan yanlarımız
akarken
mağma yürekten
kor lavlarımız
biz ancak bizi bu kanar dağda ağırlarız
yanarken köz köz
bir damla kor olur aşk
düşer bizden bir biz içeri
kaynar kara kazanda kader
oynar alev toplarıyla kul köle bedenlerimiz
çekilmiş pimi hasret yüklü kalbimizin
tetikledikçe gurbeti sılaya
şaşmaz rotasındadır tam hız hülyalarımız
uçarken
gönül taşkınlığımızla, zavallı gurbet kuşları
kanatlarının süslü yüküdür ok imgeli mektuplarımız
avuçlarken semayı haylaz sevdamız
nasıl kollarız
biz bizi bizin nazarından
kardelen sabrıyla
dik durur sevdanın başı
ince ince sızı dokurken beyazına
öpmez el etek
aşarken boranları zirveleri
biter dağlarda, eşkıya olur hayalleri
ey kader senle yüzleşmeyeceğiz
dellendikçe gönlümüz aşkın uçurumlarında
zalimce sunduğun zehrini şerbet bilip içeceğiz...!
Sude Nur Haylazca