ah bir sebebi olsaydı bu ağlamaların bir sebebi...
son kuşunu uğurlarken kartpostal göndermiş arkadaşım kaç zaman önce bilmem tarihi yıpranmış kar yağıyor sayfasında ve ileri de gelmeyenlerini bekleyen bir ev var soğuk damlalar çarpsa da tenime baharda anımsamak ne güzel...
işte böyle bir nedeni olmalı kavuşamamaların bir nedeni...
içimde ki çocuğun hali kalmadı gülen göklerde ağlayan bulutlarımı beklemekten
gecesine yıldız sabahına şafak olduğum sevgilim . . . yedi renk gökyüzünde hayal tamircisi beklerken
seni sensiz yaşamanın bir nedeni olmalı sevgilim bir nedeni...
Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
son kuşunu uğurlarken kartpostal göndermiş arkadaşım kaç zaman önce bilmem tarihi yıpranmış kar yağıyor sayfasında ve ileride gelmeyenlerini bekleyen bir ev var soğuk damlalar çarpsa da tenime baharda anımsamak ne güzel...
merhaba güzel insan güzel bir şiirdi nedeni sevgi olan yağmurlar yağsın yüreğine umut çiçekleri açsın aşkla kal
Arzu hanım, eğer bir şiiri okuyorsam baştan sonuna kadar, okuduğum her satırına dikkat ederim. Bu sebeple kolay kolay kısa bir şey yazmam. Şiirlerime baktığınız zahmeti yorumlarıma da gösterseydiniz fark ederdiniz. Kaldı ki; sizin şiirinizi kötülediğimi düşünmüyorum. Ben de ilk şiire başladığımda bir zamanlar bizde de üye olan Filiz Bedük ablamızın eleştirilerine maruz kalıp iki gün ağladığımı bilirim. Sonra şiir kitabını aradım tırım tırım. Kitapçılarda baskısı tükenmişti. Kendisine mail attım. Cevap gelmedi. Şiirimin ve eleştrisinin baskısını aldım, saatlerce baktım... o kadar kızdığım, hatta hakaretli andığım kadının haklılığını gördüm.Sonra bana telefon geldi birgün, İstanbul' a geleceğini söyledi ve ben dilimi yutup buluştum. Haklıydı eleştirisinde, o kadar kişi içinde benim şiirimi eleştirdiyse mutlak bir sebebi olmalıydı, cevabını aldım ve daha çok asıldım okumaya da, yazmaya da. Eleştiriye bakış şiirden ne beklediğimizle sanıyorum ortak işliyor. Şiir sadece bir zaman değerlendirme aracı ise, sadece acınızı ve sevdanızı kendi çapınızda yazıyorsanız eleştiriye kapatın, okuyun diye sayfaya konuyorsa da, herkes edep kuralları içinde şiiri eleştirme hakkına sahiptir.
Şiirimize dışardan bakmayı bilmiyoruz. Eleştirmek ve yazmak farklı şeylerdir. Şiir eleştirmenlerinin şiir kitapları yoktur, eleştiri kitapları vardır. Biliyorum , çok fırın ekmek yemeliyim hem eleştiri konusunda hem de şiir konusunda. Bizler kırıntı toplaya toplaya lokma etmeyi öğrendik. Löp diye midemize ekmeyi koymayı bilmeyiz. Şiiri de hazmetmek harf harf sökmekle başlar. Burada ne eleştiri yapanlar, ne de şiir yazanlar olarak "çok iyiyiz, çok biliyoruz" gibi bir düşünceye sahip değiliz, art niyetli olduğunu düşünürseniz de kişi karşısındakini kendi gibi bildiğindendir denir.
Camınıza geldim, parmak izi bıraktım. Burada olduğuma dair... gördüğümü, bildiğim kadarıyla değerlendirdim. Biz de böyle yönlendirildik üstadlarımızca. Gocunmadık. Siz, camınıza iz bırakanın camına taş atıp kaçmak gibi çocukça intikamsıi bir duruma geçirdiniz. Sayfa adına komik, şiir adına üzücü.
Eğer kendinizi çok ŞAİR görüyorsanız, burada olmanız sizin için vakit kaybıdır. Hiç ŞAİR değilim diyorsanız, şiirinizden gocunmadan eleştiriye açık olmanız gerekir. Buradaki kırmızı kurdeleler, uğur böcekleri ne yazılanı ŞİİR kılar, ne yazanı Şair. Bu bir teşvik ve gözönüne getirmedir sadece.Şiirin asıl eleği, hatır gönül gütmeyen, ahbap çavuş ilişkisi taşımayan gerçek edebiyat dergileridir. Bu nedenle kimsenin burada üstünlük ve bilgiçlik taslamak, yukardan bakmak, aşağılamak gibi bir lüksü olamaz. Biz bildiklerimizi, gördüğümüz hataları söyleyip birbirimizi uyarmazsak asıl o zaman yazılana da, emek veren arkadaşımıza da saygısızlık ederiz. Gaz alarak gitmek bir yere götürür ama yolun sonuna vardırmaz. Şu da var, insan bazan kendinde fark edemediği hataları başkasında görebilir.Birlikte öğrenmek ifadem bunun açılımıdır.
İyi şiir yazmıyor olabilirim ama iyi bir şiir okuru olduğumu biliyorum. Bunun için edebiyat öğretmeni falan da olmam gerekmiyor, ya da Namık Kemal' in , Cemal Safi' nin, Neruda' nın, Fazıl Hüsnü' nün kızı falan da olmam gerekmiyor. Mozart' ın, Beethoven' in besteleri var ama şarkı söylemediler. Söz yazarı Aysel Gürel' in, Çiğdem Talu' nun ve nicelerinin bangır bangır şarkılarını milletçe söylerken, hiç şarkı söylediklerine şahit olmadık. Futbol eleştirmenlerinin hepsi futbolculuktan gelmedi... diyeceğim o ki, bir şeyi icra etmekle, icrayı irdelemek farklı şeylerdir.
ve kaldı ki keşke birileri de benim şiirlerimde "saldırmak ya da misillemek" olarak değil, sadece şiiri(mizi) geliştirmek, birlikte adım atmak adına bu şekilde eleştiriler yapabilse. Karşılıklı tartışsak, birlikte doğruyu bulsak kim ne kaybeder. Şiirinize uzun eleştiri yaptığım için şiirlerim yetersizse eyvallah ama eminim süper,şahane bir şiir diye geçseydim en az sizin kadar iyi şiir yazıyorum demektir. Lütfen şiiere verdiğiniz emeği bu kadar hafife almayın, hele ki ben ve benim gibi bir kaç şiir emekçisinin burada uğraştığı tek şey şiirken.
Şiirdeki düzeltmeler için teşekkür ederim, bir de " ileride" olması gerekiyor. -de burada dahi anlamında değildir.
Eleştiri için Napolyon' un çok güzel bir sözü var... sözüm meclis dışına :
"Yapıcı bir tenkit, akıllı insanları güçlendirir. Ahmakları öfkelendirir.(Napolyon )."
Ana sayfaya konulacak kadar çok iyi bir analiz* Bir insan düşünelim deli mi? zamanı'nı boşa harcasın doğru ve yön veren eleşriri hem yazanı-hemde şiir'i büyütür...Bu bir değerdir* yazan için.
Kimse kismenin duygu hamallığını yapmaz! pohpohlamak yada alıntı yparak aferimd emek bir şiir'i nasıl büyütebilir yada daha iyisini nasıl yazmaya teşvik edebilir ki! Ben inanıyorum Arzu hanım daha güzel şiirler yazacak artık...
Ana sayfaya konulacak kadar çok iyi bir analiz* Bir insan düşünelim deli mi? zamanı'nı boşa harcasın doğru ve yön veren eleşriri hem yazanı-hemde şiir'i büyütür...Bu bir değerdir* yazan için.
Kimse kismenin duygu hamallığını yapmaz! pohpohlamak yada alıntı yparak aferimd emek bir şiir'i nasıl büyütebilir yada daha iyisini nasıl yazmaya teşvik edebilir ki! Ben inanıyorum Arzu hanım daha güzel şiirler yazacak artık...
"son kuşunu uğurlarken kartpostal göndermiş arkadaşım kaç zaman önce bilmem tarihi yıpranmış kar yağıyor sayfasında ve ilerde gelmeyenlerini bekleyen bir ev var "
kısmında eminim yaş gereğ bir çoğumuz o kartpostaldaki evin yolundan geçip gitti çocukluğumuza.
İlk kıtada anlam bütünlüğü tam sağlanamamış.
Şekil endişeysiyle yapılan gereksiz kelime ayrımları dizenin bütünlüğünü ve dolayısıyla güzelliğini eksiltmekte. Bırakın uzun olsun dize "cümle" bütündür. Ayrım gerektirmez.
annem dokusunda hüzün olanın sevdası yağmurlu olur kızım derdi
-annem- yukarıda tek kaldığında bir sesleniş, iç çekiş gibi kalabiliyor. dize ayrımları şiirin esini verir , bazan da hiç ayırmadan da şiir kendi sesinde esi aktarabilir bize. şiir sağlam olduğunda böyle bir güce sahiptir.
keza
son kuşunu uğurlarken kartpostal göndermiş arkadaşım kaç zaman önce bilmem
/
ilerde ... konuşma dilinde bu şekilde olsa da kelimelerin doğru yazılması gerektiğine inanıyorum, dilimize sahip çıkmak adına. zaman zaman ben de çelişkide kalıyorum konuşmamıza yerleşen kelimelerin doğru yazılımının hangisi olduğuna. Kelime kökünü baz alaraktan takılarını koyunca doğruya ulaşabiliyorum.
çarpsada / çarpsa da
/
içimde ki çocuğun hali kalmadı gülen göklerde ağlayan bulutlarımı beklerim
üst dizede şu soru geliyor aklıma ( bu çocuğun hali neden kalmadı ?) zira ikinci dize bunun cevabını taşısaydı kopukluk giderilebilirdi.
içimdeki çocuğun hali kalmadı gülen göklerde ağlayan bulutlarımı beklemekten ... gülen göklerde ağlayan bulutları beklemekten halsiz kaldı içimdeki çocuk ( iki dizeyi sesli okuduğunuzda bu dizenin sesi aksatmadığı ve bütünlüğü aşikar)
/
gecesine yıldız sabahına şafak olduğum dertlerim ( bu biraz arabesk kokuyor, şiirde olmaması bir şey eksiltmezdi)
/ sorulardaki tekrarlar vurgulamak için kullanıldığından rahatsızlık vermiyor...
vakit ; gelmeyenleri bekleyen evin karşısında içimdeki çocuğu koşturma vaktidir.
Bir şiire bu kadar zaman ayırıp onu irdelemek, bence o şiire değer vermektir. Ne kadar yapıcı ve yol gösterici bir eleştiriydi. Ben bu sitede ilk kez böylesine detaylı ve değerli bir eleştiri okudum ve yazdıklarınızı çok merak ettim. Selam ve saygılarımla Arzu Altınçiçek hocam.
Olumlu ve olumsuz değerlendirmeleriniz için teşekkürler... ancak bir şiire çok uzun eleştiri yapabilmeniz için çok iyi şiir yazmanız gerek..sayfanıza uğradığım için bu düşünceye kapıldım..sevgiler
Bir şiire bu kadar zaman ayırıp onu irdelemek, bence o şiire değer vermektir. Ne kadar yapıcı ve yol gösterici bir eleştiriydi. Ben bu sitede ilk kez böylesine detaylı ve değerli bir eleştiri okudum ve yazdıklarınızı çok merak ettim. Selam ve saygılarımla Arzu Altınçiçek hocam.
Olumlu ve olumsuz değerlendirmeleriniz için teşekkürler... ancak bir şiire çok uzun eleştiri yapabilmeniz için çok iyi şiir yazmanız gerek..sayfanıza uğradığım için bu düşünceye kapıldım..sevgiler
sanki unutulmuş bir yurt var uzakta viran edilmiş beklemekten yorgun harap ve ören... o evler o mahalle sanki yüreğimiz gibi... sanki bütün nedenlerini toplamış,sorgulamış ve kabul etmiş yenilgiyi tıpkı gençliğimiz gibi hatıralara doğru hüzünlü bir yolculuk yaptırdı şiir...
güne öyle yakışmış ki... teşekkürle bu güzel şiir için kardeş.. sevgiler saygılar
"gecesine yıldız sabahına şafak olduğum dertlerim"
Artık yağmurları toprağı bereketlesin diye anmıyorum yağmurları hüznün ve ayrılığın veya acıların beraberinde getiren tüm öksüzlüğün tek devası diye düşünürüm. Ve şiirin tüm kelimeleri anlamlıydı ve çokça elit bir şiir okudum, ve yürekten kutladım
şiir sade ve yalın ama geçişler arızalı anlamını yitiren mısralar var yenisi gelince biraz daja basamaklar birbirine bağlanmalı gariptir ama günün şiiriymiş tebrik ederim emeğine sağlık
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.