13
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
2717
Okunma
tüm yusuf yüreklilere
arp ve keman aralıklarının hüzünlerine..
odam kireç tutmuyor türküsünü söylesin
boğazında bir yumru taşıyan sevdiğim...
...
yusuf ’un kuyusu bizimkisi
suyunda ay sallanan sabrın sarkacı
dipsiz suskunluğumuz
kaçamak vurulup yattığımız
belimizdeki olmazların kurşun yarasıyla debelendiğimiz
yıldız düşenimiz
zamana tanık bedenlerin çığlık çığlığa bağırtıları
babaları hiç dönmeyeceklerin mezarı
zavallı sevgililerin boğazında taşıdıkları yumru
ve kireç tutmayan odaların yanık kumlara düetleri
neyi sevsek hep gidene ağıt
bunlardan tanırsın sen bizi ey yakup
kederimizden yol almış yıldız kayması hasretimiz
bir sen ayırırsın bizi diğer hasretlerden
vurulup ölmemekte var
ölüp diri kalmakta
işte tam ortasındayken ömrümüzün ışığının
araftayız artık
kalın surlarla çepeçevre
yalnız ve düş yoksunu
kabus çoğulu bir ölümle başbaşa
ve
asit kuyuları gözlerimiz
harfsiz bahçe ağaçlarının yaprakları
göl üstlerinde kuruyan nilüferlerin düetleri
yıldızlardan kayıp düşen yarım öykülerimiz
bizi yıka kelimelerin uçucu bahtsızlığında
dağlar çiçeğe durduğunda
uzun bir nefes çek bizden yana
çimenlerin ciğerlerinden sökülü bir nefes
sonra kuşların ikisini izle
güneşte nokta olup kaybolana kadar
ve bir karıncaya dünyayı yükle
o gidip yuvasına bir kabuğu sığdıramazken
eriyik bedenimizden düşen etimizi
kemiğimizden arta kalanı toprak öğütsün
ferindeki karanlığı
göğe savursun rüzgar
Ufuk Ataman / lacivertiğnedenlik
5.0
100% (15)