sayıklamalar


bir kuş ölür
intiharlar dökülür saçlarımızdan
yağmur iner
köpüklenir bütün kaldırımlar
cami avlusundaki çınarlar sanki hiç günah işlemez
mezarlık servileri sanki
daha hüzünlüdür servi ormanından
bulutların diliyle boyarım şimdi gökyüzünü
avucumdaki çivit ağartır düne küskünlüğümü
yırtılın ey perdeler
yıkılsın kubbe sema
yeryüzündeki hiçbir saatin evrende hükmü yoktur
hal budur ki yine de tanrı yaptık zamanı
hemen hemen bütün saatler sabah yediye kurulur


gerçekler


dışımız yedi cennettir
içimiz yedi cehennem
ve biz günahkarız tanrım sana rağmen


dua


sevgi günahlarını çivitle bulutlarından beyaza
ak hüzünler bağışla ve uzun ömürlü sevinçler
aç yürekli çocuklar yollama rahimlerimizden
kuşlar yorulup düşmesin ya da ırağa göç etmesinler
denizler adam yutmasın
yangınlar sıcak kusmasın
tüm hastalıklarını
çek tanrım üstümüzden
kılıçlarımızı uslandır / kurşunlarımızı zaptet
ölüm korkusunu
temizle gölgemizden
şeytanlarını uzak tut seni sömüren çobanlarımızdan
sığ uykular bağışla ve dirlik veren uyanışlar
ve

tanrım

öldür

bizi

derin

uykularda