4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1876
Okunma

seversin dünyayı doludizgin,
ama o bunun farkında değildir.
ayrılmak istemezsin dünyadan,
ama o senden ayrılacak.
yani sen elmayı seviyorsun diye,
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Nazım Hikmet RAN
dağarcığıma,
darağacından yakalıyorum
en uygun kelimeleri.
huzur desem olmuyor,
zulüm desem yetmiyor.
canhıraş kalabalık yamyam
güneşin etrafında dönen bir kabuk
kabuğun üzerinde gezen kemirgen telaş
bu sabah insanlar yine
itekleşmeden yürüyemedi
dizleri haylaz pıhtılarla dolu çocuk,
bir tek o, ayaklarını evde unutmuş
hiçbir yere gecikmek derdi yok onun
aklında kırılan tahta atından yadigar
gelip geçici, pişmanlık sızısı.
annesi adımlarını birbirine bağlıyor
sürüklüyor çocuk kendini kaldırımda.
ne yana gitsem başımın üstünde
memeleri yağmurdan sarkmış bir bulut
körebe oynamaya niyetli. niyetleniyorum.
sanki kimi tutsa yağacak. yağamıyor.
bu sabah çocuklar yine
mutsuzluktan büyüyemedi
iki düş arasında üşütmüşüm uykumu
gözlerim tutuldu. gülümsedi çocuk
imkansızlar seni kocaman adam yapar
hayat imkansızlardan beslenir,
ham yapar,
çocuk.
kovalamaca oynamak istiyorum hayatla
o yalnız başına oynuyor, hırslanıyorum.
kaçıyorum, kovalıyor.
kovalıyorum, kaçmıyor.
omzuma edepsiz bir fiske vuruyor:
zamanı kovalayacak kadar
zamanın olmayacak çocuk
oyun bozanlık yapıyor hayat.
penceresinden gün ışığı saldırıyor
sevdiğim kadının rüyasına.
limon ağacı istiyor kadın.
limon ağacı özlüyor.
bu sabah iklimler yine
Akdeniz’e dönmüyor.
bu şehri sevemiyor kadın
yabancı bir denizin nemi boğuyor.
bir tek rüyalarım limon kokuyor,
işgüzar güneş, rüyalarımı bozuyor.
şehirler aynıdır diyor ayna
denizler aynıdır.
inanmıyor çocuk.
inanmıyor kadın.
iki düş arası, çorak bir toprakta limon kokusu
kirlenmiş bir kıyıda deniz tuzu, olmuyor.
seviyorum kadını.
gülümsüyor çocuk
oyuncaksız bir hücreye emanet ediliyor çocuk
hiçbir yere geç kalmıyor.
hiçbir yer geç kalmıyor ona.
bu sabah şehirler yine
diğerlerinden farksız, yoruluyor.
oyunu bozuyor hayat, düşleri üzüyor.
terli enselerde soğuk bir nefes oluyor
yakalıyor çocuğu. anneyi. kadını.
avuçlarını tesbih tesbih sabırlarla tutuyorum sıkıca
kaldırımlar her şehirde aynı cinayetlere tanık
zaman lime lime ediyor uykuları
elinde sıcak bir ekmek ve buruşuk bir gazete
koltuğuna uzanamıyor hiçbir baba.
başucunda masallara zaman kalmamış.
ağlıyor çocuk.
bu sabah kimse yine
ait olamıyor bu şehre.
zamanı kovalayacak kadar
zamanı olmuyor kimsenin.
huzur desek, olmuyor.
zulüm desek, yetmiyor.
T.S.
5.0
100% (4)