Köyümün tüm hasatlarını ziyaret ediyorum,
On senelik yatalak hastayla karşılaşıyorum.
Beli tutmuyor, ayakları ileri gitmiyor,
Tuvalet ihtiyacını ise altında gideriyor.
Bayramlarda hastaları ziyaret ederim,
Allah’tan onlar için acil şifalar dilerim.
Soruyorum samimiyetle amcaya:
“Amca nasılsın, iyi misin? ”
Ağzından dökülen sabır yüklü sözlere,
Kaskatı kalpler bile utancından eriyor,
“Şükür evladım şükür, Allah’ıma şükür,
Beni yaratana şükür, rızık verene şükür.
Sabır evladım sabır, Allah’ıma sabır,
Beni var edene sabır, Rabbime sabır.”
Yorgan, üstünde örtülü, çandıda gözleri,
Dişlerinin arasından yuvarlanıyor sözleri,
Sırtüstü yatmış, ölü bir beden gibi uzanıyor,
Yaratana sabrı sayesinde sevaplar kazanıyor.
Evin pencereleri ahşap, soğuğu hiç tutmuyor,
Sıcak hava hapsolmuş köşelere hiç gitmiyor.
Camlar buharlaşınca bahçe görünmez oluyor,
Dağınık evin içine sisli bir hava doluyor.
Şarıl şarıl akan pınarın güzel sesi,
İnsanın ruhuna aksediyor nefesi,
Ayaz, bütün yaprakları altüst etmiş,
Otların yeşilliği kaybolup gitmiş,
Birkaç numunelik elma ağacı kalmış,
Onlar da sonbahar uykusuna dalmış.
Güneş göz kırpıp bizi yalnız bırakmıyor,
Soğuk havaya sabırla meydan okuyor.
Dereler sessizce çağlamaya başlamış,
Ayazsa sürüleri yaylalarda haşlamış,
Kuzular analarından epey ayrı kalmış,
Ayrılık acısıyla düşüncelere dalmış.
Sığırlar yayılmış, meralara sığmaz olmuş.
Güzelim otlar, ayazın darbesiyle solmuş.
Hastalar pencere kenarını parsellemiş,
Seher vaktini dört gözle beklemiş.
Işımak, aydınlanmak, merhaba demek,
Ümit bekleyen hastalara moral vermek,
Hastaya can verir, bir damla sevgi vermek,
Umut yüklü sözlerle gönüllerine girmek.
Çocuklar bahçelerde cıvıl cıvıl oynaşır,
Onların yaşam merakı hastalara bulaşır.
Hastalar dertlerini unutup başkalarına yanarlar,
İmtihanı kabullenip büyük bir tevekküle banarlar.
Bitmez tükenmez enerji elde ederler,
Sabredip daima hak yolundan giderler.
Bir adım atamaz çakılı yatağından,
Şükür hiç eksik olmaz dudağından.
Hastalığına meydan okuyarak şükreder,
İlahi nizam doğrultusunda yoluna gider.
Yatağına ümidini bağlayıp tespihini çeker,
Sabrın meyvesini iyice tadıp ruhuna eker…

29.11.2010
Karahacılı Köyü