1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1569
Okunma

aye / 2
bu senden gelen ilk mektup
bugün haberlerini aldım
sevinçten çıldırıp da
donakaldım
açıp baktım zarfı
ne pul ne damga
mektubunu okurken
ağladığımı sanma
kağıdın orta yerinde
sadece iki cümle
bütün yürek gücünle
senin sevda tarzında
yani senin el yazında
"bekle geliyorum
seni seviyorum "
diye yazmışsın âye
ne adres ne tarih
bir kelime iki hece
adını yazmışsın sadece
ne çok haberlerin varmış
ne kadar da uzun yazmışın öyle
sürüp gitmiş günlerce
yaz yaz bitmemiş
kırk gün
kırk gece !
uzunca iki cümle
yazdığın o gece
öyle bir mektup ki
baştan sona bilmece
ama hepsini de
çözebildim âye
ellerin kınalı yazmışsın belli
kokusu sinmiş kâğıda
harflerden çıkan sesler
benziyor acı bir ağıda
yazarken ağladın mı âye ?
saçından bir tel düşmüş
zarfın içine
parmağımla yokladım
alıp saçını elime
uzun uzun kokladım
saçının üç telini
hatıran diye sakladım
saçların siyah mı âye ?
ne bildin
çiçeklerden resmini yaptığımı
başına taçlar taktığımı
her yerde seni aradığımı
hep sana yandığımı
ne bildin canım
hep seni gözlediğimi
ne bildin gülüm
seni çok özlediğimi
günde beş kez okuyorum
bitip tükenmez mektubunu
günde beş kez tazeliyorum
bitmeyen umudumu
gelmiyorsun âye
sanadır bu sevdam
bekletme beni daha
kim bilir belki çıkamam
yarın doğacak sabaha
takıldı bir kere peşine
sena ulaşır payem
bir gün bulurum da seni
vuslatına ererim âye’m
*muzaffer yıldırım
Brüksel /
5.0
100% (1)